Eğer günün birinde birisi cep telefonu ile dünyanın sonunu getirecek bir sinyal gönderse başımıza neler geleceğini biliyor muyuz? King, güncel bir konuyu ele alarak tüm dikkatleri üzerine çekmeyi başarıyor.
Hızlı bir tempoyla başlayan roman son sayfasına dek okuyucuyu soluksuz bırakıyor. Stephen King yeni romanında son yıllarda tüm dünyada bir salgın haline gelen cep telefonu gibi güncel bir konuyu ele alıyor ve bunu hızlı tempolu, kan gölüne dönüşen bir kitle katliamı kurgusuna dönüştürüyor. King`in inanılmaz düş gücü yine okuyucuları büyüleyecek.
Bir çizgi roman yazarı, şaşkın bir çocuk ve kedisiyle birlikte yaşayan bir adamın ortak noktaları nedir? Bu üç kişi cep telefonu kullanmadıkları için insanlığı yok eden korkunç bir yazgının kurbanı olmadıklarını modern çağın frekans denilen illetinden etkilenmediklerine inanıyorlar.
Gerilim romanı sevenlerin kesinlikle okumaları gereken bir eser olan `Cep` her ne kadar korku romanı olsa da King severler için tam bir tatil kitabı!
Yıl 2010... Yeni bir dünya savaşı kapıda....
1215 Magna Carta`dan bugüne uzanan ilişkiler zinciri Doğu ve Batı medeniyetlerini karşı karşıya getiriyor.
Avrupa Birliği dağılmak üzere. Avrupa`nın Katolik ve Protestan havzasında giderek yükselen Neo-Nazi hareket, Türkler, Ruslar ve Afrikalılar başta olmak üzere tüm yabancı unsurlara karşı düşmanca faaliyetlere girişiyor. Derhal hareketlenen Rusya, Avrupa içlerine doğru ilerlemekte. Bütün bu olaylara kayıtsız kalamayan Türkiye, kilit bir hareketle savaşın gidişatına yön veriyor.
Pasifik`te ise ABD ve Çin arasındaki amansız güç mücadelesi, tarafları savaş formasyonuna geçirmiş bile. Uzay araçlarının, yepyeni tekniklerin kullandığı bir uzay savaşı patlamak üzere. Dünyaya yön vermeye çalışan ezoterik örgüt Ölüm Kardeşliği, tüm tarafları tahrik ediyor ve dünyayı, görülmedik bir felakete sürüklüyor.
Garip bir elektrik vardı havada, bütün dünya atmosferine yayılan. Herkes büyük bir şeyler olmasını bekliyordu. Büyük bir kötülüğün dünyanın yüzeyine yayıldığını hissedebiliyordu sıradan insanlar. Fırtına öncesi sessizlik gibi... Ve belki de yeni bir dönem başlayacaktı, belki de insanlık dönemi kapanacaktı. Kimse kıyametin yakında olup olmadığını bilmiyordu ama Papa Ratzinger`in sağlığının gittikçe kötüleşmesi, 112. ve son Papanın gelmek üzere olduğu inanışlarını güçlendiriyordu.
Derken, haberler akmaya başladı:
"Hollanda ve Fransa`da gerçekleşen saldırılarda pek çok yabancıya ait ev ve iş yeri tahrip edildi. Yaralıların sayısı henüz belli değil. Yaralılar arasında Türklerin de olabileceği belirtiliyor."
"Dünya ekonomisi hızla bir sarsıntıya doğru gidiyor. Uzun süren ekonomik genişleme ve suskunluk dönemi sona ermek üzere. Amerika Birleşik Devletleri borçlanma konusunda daha muhafazakâr davranacağını belirtti. Faizlerdeki artış nedeniyle Avrupa piyasalarından hızlı sermaye çıkışı meydana geldiği söyleniyor."
"Çin para birimi Yuan`ın değer kazanması Asya borsalarında büyük bir karışıklığa neden oldu. Seul Borsası yüzde 4,5 düşerken Nikkei`nin yüzde 2,7 düşmesi paniği körükledi.”
"Avrupa Birliği Konseyi, Birliğin artık işlevselliğini yitirmeye başladığını ve gerileme dönemine girdiğini resmen açıkladı. Bazı üyelerin Birlik`ten ayrılmak üzere olduğu, gelen haberler arasında."
"Rusya Devlet Başkanı, son üç ay içinde ikinci kez Türkiye`yi ziyarete geldi. Rusya`nın Kafkaslarda izlediği politikaların yumuşaması konusunda önemli adımların atılması bekleniyor."
Da Vinci Şifresi isimli kitabı ile rekorlar kıran Dan Brown, son eseri "Melekler ve Şeytanlar" ile de adından çok sözettireceğe benziyor...
Çok eski gizli bir kardeşlik örgütü,
Dünyayı yok edecek ölümcül yeni bir silah,
Akıl almaz bir hedef...
İsviçre’deki Nükleer Araştırma Merkezi’nin (CERN) başarılı fizikçilerinden Leonardo Vetra cinayete kurban gitmiştir. Vetra’nın tek gözü oyulmuş ve göğsü “Illuminati” sembolüyle dağlanmıştır. Ancak CERN’in tek kaybı Vetra değildir. Ünlü fizikçinin son derece tehlikeli buluşu “Karşı madde”de çalınmıştır.
Cinayeti büyük bir özenle gizleyen CERN’in direktörü, Harvard Üniversitesi Simgebilim Profesörü Robert Langdon’u İsviçre’ye çağırır. Langdon efsanevi gizli örgüt Illuminati’nin böyle bir cinayete karışmış olduğunu öğrenince çok şaşırır. Galileo zamanından beri Katolik Kilisesi’nin bağnaz inançlarını lanetleyerek bilimin yararlarını yücelten Illuminati’nin böyle bir cinayeti işlemiş olması imkansızdır. Üstelik Illuminati, yüz yıllardır faaliyet göstermemektedir.
Dr. Vetra’nın kızı Vittoria korkunç gerçekle birlikte, vakumlu bir kutunun içinde saklanan ölümcül dozdaki karşı maddenin de çalışmış olduğunu gördüğünde şok geçirir. Karşı madde, pilleri altı saat içinde şarz edilmezse patlayacaktır. Yeni papa seçimi başlamak üzereyken İsviçreli muhafızlar karşı madde kutusunun Vatikan Kenti’nde yerin altına gizlendiğini öğrenirler. Bu arada kente de işler oldukça karışmış durumdadır. Dört papa adayı esrarengiz bir şekilde kaybolmuştur. Bu büyük olay Vittoria ve Langdon’un da Vatikan’a girmelerini engeller. Ancak Vittoria ve Langdon en üst düzey yetkiliye ulaşmayı başarırlar. Karşı madde için yapılan toplantı esnasında kardinalleri rehin alan terörist telefon eder ve Illuminati’nin buluşma yerlerini gösteren gizemli işaretlerden söz eder.
Vittoria ve Langdon, Roma sokaklarında, kiliselerde ve katakomplarda soluk soluğa, Illuminati’nin 400 yıllık izini sürerek cinayetleri önlemeye çalışacaklardır.