Sinüsler, kafatasının daha çok ön bölümüne yerleşmiş bulunan içi hava dolu boşluklardır. Yeni doğan bir bebekte, hepsi tam olarak gelişmiş olmasa da sinüs bulunur. Erişkin yaşa kadar gelişerek büyümeleri tamamlanır.Sinüsler 4 ana gruba ayrılır. Frontal sinüs alında; maksiller sinüsler yanaklarda; etmoid sinüsler burun tavanına yakın ve her iki göz küresinin arasında; sfenoid sinüs ise etmoid sinüslerin arkasında yerleşmiştir. Sinüsler dar kanallarla burun içine açılırlar. Bu kanallardan sinüslere hava girişi olurken, sinüs içinden salgılanan ve tüylü hücrelerle taşınan salgılar burun içine, oradan da genze akar.
Sinüzit nasıl oluşur?
Sinüzit terimi bahsedilen sinüslerden biri, birkaçı ya da hepsinin iltihaplanması demektir. Sinüzite bağlı şikayetler yüzde ağrı, burun tıkanıklığı, iltihaplı akıntı, koku alma bozukluğu, ağız kokusu, dişlerde ağrı, öksürük, ateş ve halsizliktir. Sinüzit, nadiren, komşu olduğu göz ve beyine enfeksiyonlarına neden olur. Sinüzit tanısı bazen yanlış olarak kullanılmaktadır. Özellikle hastalar burun ve sinüslerdeki dolgunluk ve tıkanıklık için olduğu kadar hemen her baş ağrısını sinüzit olarak yorumlamaktadırlar. Günlük yaşamda karşılaşılan baş ağrılarının aslında küçük bir kısmını sinüzitler oluşturmaktadır. Sinüzit oluşması için koruyucu mekanizmaların bozulması gerekir. Bu mekanizmaların en önemlisi tüylü hücrelerin yaptığı temizliktir. Hücrelerin çalışması daha çok soğuk algınlığı denilen viral hastalıklar sırasında bozulur. Ayrıca sinüslerin içini döşeyen örtü kalınlaşır. Bu durum sinüslerin burunla bağlantısını sağlayan kanalların da tıkanmasına yol açar. Bunun ardından bakteriler sinüs içerisinde çoğalarak sinüzit dediğimiz hastalık tablosunu oluşturur. Ancak sinüzit her zaman bakterilerle oluşmaz. Virüsler ve mantarlar da sinüzit yapabilir.
Tedavisi nasıldır?
Basit bir soğuk algınlığında görülen şikayetler ortalama 1 hafta sürmektedir. Bu süreden sonra devam eden şikayetler hekime başvurmayı ve sinüzit tedavisini gerektirir. Muayenede burun içi yapıları ve akıntının niteliği görülür. Gerekli görüldüğünde röntgen tetkiki yapılabilir. Özel durumlarda sinüs kanallarında gelen akıntı bakteri araştırması için laboratuvara gönderilebilir. Sinüzit tedavisinde sinüslerin havalanmasını kolaylaştıran dekonjestanlar (tablet, süspansiyon ve burun damlası şeklinde) ve bakterilere karşı antibiyotikler sıklıkla kullanılır. Şikayetlerin 2 ay kadar devam etmesi veya sık sık tekrarlaması durumunda kronik sinüzit söz konusudur. Bu durumda sinüslerin yapısını ve hastalık nedenlerini ayrıntılı olarak görebilmek için bilgisayarlı tomografi tetkiki yaptırılır. Eğer belirlenen durumun ilaçlarla tedavisi mümkün olmayacaksa, cerrahi tedavi önerilir. Son zamanlarda yaygın olarak kullanılan "fonksiyonel endoskopik sinüs cerrahisi" (fess) kronik sinüzitlerin tedavisinde eskiye oranla son derece başarılı sonuçların elde edilebilmesini sağlamıştır.