Masum hayallerini simsiyah hüzünlere teslim etmişsin,
Zamanın tam ortasında akrep ve yelkovanın arasında;
Sıkışıp kalmış hayallerin ve umutların,
Karanlık gecelerde aya sorsan yıldızlar ağlardı belki
Zaman mı esir aldı hasreti?Yoksa hasret mi zamana yenik düştü?
Uçurtmamın kenarına gizliyorum sana olan özlemimi,
Masmavi gökyüzünde rüzgara sevdalanıp havalanıyor,
Yalnızlık sis gibi düşüyor karanlık gecelere...
O vakit yüreğime çizdiğin mutluluk resmi silikleşiyor
Tüm canlı renkler gözyaşlarımla kararıyor.
Rıhtımdan gemiler hep sensizliğe demir atıyor
Fırtınaya yakalanan bir geminin tam ortasında kaldı yüreğim
Yolun sonu karanlık, tek umudum gözlerinde doğan güneş,
İmkansızlık şimşek gibi çöker güneşin üstüne sevgilim
Gözlerinde doğan güneş imkansızlığı yok etmeye yetecek mi?
Açmaz mutluluk çiçeği yüreğinde çaresizlik tohumuyla,
Kanadı kırık, yaralı bir serçe gibisin sen,
Daha ne kadar kanat çırpabilirsin gökyüzünde?
Bazen de karanlıkları yok eden umudun savaşçısısın
Kılıcını yalnızca çaresizliği yok etmek için çıkarırsın kınından.
Tüm sorular sende cevap buluyor sevgilim
Sevgini ölümsüzleştirmek için güneşe bağlıyorum hayallerimi.
Yüreğime adını gözyaşlarımla yazıyorum
Sağnak yağmurlarda büyütüyorum sana olan sevgimi
Birkaç yağmur damlası uzaklıkları yok eder mi?getirir mi seni bana?
Ilık yaz akşamlarında bir şiire gizliyorum sevdamı,
Kelimeler bir türlü akıp gitmiyor kalemimden,
Hasretini anlatmaya yeten kelimeleri bulmakta zorlanıyorum
bilir misin yitik sevdaların şairlerini bağrında taşır bu şehir,
Ölümsüz aşkların duygularına gem vuran şiirlerin yazarıdır onlar
Masallar anlattığın gecelerde ay'ı taçlandırıyor sevdam ben uyurken
Çok uzak diyarlara gidiyorum rüyalarımda sana ulaşabilmek için,
Bir gece zamanı durdurabilseydim eğer;
Sen uyurken baş ucunda olmayı dilerdim
-alıntı-