Geri git   Van.GEN.TR Forum | Yerel Van Forumu > Van > Van İlçeleri > Çaldıran

Cevapla
 
Konu Araçları Stil
Alt 17/02/07, 14:22   #1
hackoogle
CIVIL Engineer
 
hackoogle - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2007
Bulunduğu yer: // van //
Mesajlar: 1.911
Tecrübe Puanı: 29 hackoogle has much to be proud of hackoogle has much to be proud of hackoogle has much to be proud of hackoogle has much to be proud of hackoogle has much to be proud of hackoogle has much to be proud of hackoogle has much to be proud of hackoogle has much to be proud of
Standart çaldiran Savasi

Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selim Han ile İran Şahı İsmail arasında, 23 Ağustos 1514’te, Çaldıran Ovasında yapılan, tarihin en büyük meydan muharebelerinden biri.
Akkoyunlu Devleti'ni ortadan kaldıran, Âzerbaycan, Irak-ı Arab ve İran’ı ele geçirerek Ceyhun Nehrine kadar hududunu genişleten Şah İsmail, 1510’da, doğudaki Sünnî Özbekler'i de yendikten sonra, Anadolu’ya yöneldi. Gönderdiği dâî ve halifeleri vasıtasıyla yaptığı propagandalarda, Osmanlı hudutları içindeki Şiîleri kendisine bağlamaya, fırsat buldukça da isyanlar çıkarmaya başladı.

Yavuz Sultan Selim Han ise, Anadolu’yu bölüp parçalamak ve batıya açılan her seferde Osmanlı'yı arkadan vurmak emelinde olan Şah İsmail’e, kesin bir darbe indirmek niyetindeydi.

Nitekim bu gaye ile şehzadeler ve dahildeki fesatçıların işini halleden Yavuz Sultan Selim Han, 10.000 azab askerinin hazırlanması için Anadolu’ya hükümler gönderdiği gibi, bütün kuvvetlerin Yenişehir Ovasında kendisine katılmasını emretti. Aynı zamanda Manisa valisi olan oğlu Süleyman’ı Edirne’ye getirterek, Rumeli muhafazasında alıkoydu. Nisan 1514’te İstanbul’dan Üsküdar’a geçen Yavuz Sultan Selim Han, Şah İsmail’in halifelerinden olup esir bulunan Kılıç adında birisi vasıtasıyla, Şah’a, Farsça bir name gönderdi. Yavuz Sultan Selim Han bu namede; Şah’ın Müslümanlığa aykırı hareketlerinden ve mezaliminden bahsederek, kendisinin Müslümanlığı takviye ve mezalimi kaldırmak için faaliyete geçtiğini, yaptığı işler sebebiyle Şah’ın katline fetva verildiğini ve kılıçtan evvel İslâmiyet'i kabul etmesi lâzım geldiğini, bunun için Safer ayında İstanbul’dan hareket ettiğini ve bizzat muharebeye hazır olacağını, bildirmişti. Elçi Kılıç, Şah İsmail’i Hemedan’da bularak nameyi vermiş ve o da muharebeye hazır olduğunu bildirmişti. Şah İsmail bu namesinde; “Er isen meydana gelesin, biz de intizardan kurtuluruz” demişti.

Günlerce doğuya doğru yol alan Yavuz Sultan Selim Han, Şah İsmail ve ordusundan bir haber alınamaması üzerine, bu mektuba ağır bir cevap vermiş ve demiştir ki: “Davete icabet edip uzun yolları geçerek memleketine girdik, fakat sen meydanda görünmüyorsun. Padişahların ellerindeki memleket, onların nikâhlısı gibidir, erkek ve yiğit olanlar kendisinden başkasının elini ona dokundurtmazlar. Halbuki bunca gündür askerimle memleketine girip yürüyorum, hâlâ senden bir haber yok. Bundan sonra da saklanıp görünmezsen erkeklik sana haramdır, miğfer yerine yaşmak ve zırh yerine çarşaf giyip serdarlık ve şahlık sevdasından vazgeçesin.”

Yavuz Sultan Selim Han, bu namesiyle beraber, Şah İsmail’in gönderdiklerine mukabele olarak hırka, şal ve çarşaf gönderdi. Bir taraftan bu mektuplaşmalar devam ederken, diğer yandan Yavuz’un ordusu, harap yollarda bin bir müşkülâtla yol alıyordu. Bu durum, Şah İsmail ile muharebe aleyhtarlarına fırsat verdi. Bunların yavaş yavaş askeri tahrik etmeye başlamasıyla, orduda fısıltılar çoğaldı. Erzincan’a gelindiği zaman, asker, kumandanlar ve vezirler düşmanın meydanda olmamasından dolayı daha ileri gidilmemesini ve geri dönülmesini hükümdara söylemek istedilerse de, Padişah’ın Âzerbaycan’ın merkezi Tebriz’e 40 merhale yolları kaldığını belirtip o tarafa gidileceğini beyan etmesi üzerine, korkularından seslerini çıkaramadılar. Fakat bu durumu Padişah’a arz etmesi için, Karaman valisi olup Padişah’ın çok sevip itimad ettiği Hemdem Paşayı gönderdiler. Hemdem Paşa, bu ısrarlara dayanamayıp Padişah’a, ileri gidilmemesi hakkında ordunun mütalaasını arz etti. Ancak, şiddetle cezâlandırılarak, yerine, ümeradan Zeynel Bey, Karaman beylerbeyi oldu. Padişah’ın bu hareketi, vermiş olduğu katî kararın önlenmesine mani olmak içindi. Bunda bir ölçüde başarı ve orduda sükûnet sağlandı. Bu arada Bayburt’u zaptetmek üzere Trabzon sancakbeyi Mehmed Bey kumandasında bir miktar kuvvet yollandı.

Ordu, Eleşkirt civarına geldiği zaman, bu defa yeniçeri ocağı tahrik edildi. Bunlar ayaklandıkları gibi, Padişah’ın çadırına; “Düşman meydanda yok, bu harap yerlerde ilerlemek, askeri beyhude telef etmektir, geri dönelim” tarzında yazılmış mektuplar bırakıldı. Hattâ daha da ileri giden yeniçeriler, bir sabah Padişah’ın çadırına ok atacak kadar işi azıttılar.

Bu hâdise üzerine Yavuz Sultan Selim Han, derhal atına atladı ve yeniçerilerin içine girdi. Askere hitaben; “Biz henüz kastettiğimiz yere varmadık, düşmanla karşılaşmadık, dönmek ihtimali yoktur, hattâ bunu düşünmek bile hayaldir. Teessüf olunur ki Şah’ın maiyeti kendi efendileri yoluna can verdikleri halde, biz şerîat-ı Ahmediyye’ye muhalif hareket eden bunları yola getirmek için bu serhatlara kadar gelmişken, bir takım gayretsizler, bizi yolumuzdan geri çevirmek isterler. Biz, katiyen yolumuzdan dönmeyeceğiz. Ülülemre itaat edenlerle, kastettiğimiz yere kadar gideriz. Kalpleri zayıf olanlar, ehlü ıyâllerini düşünenler ve yol zahmetini bahane edenler, kendileri bilirler. Dönerlerse dîn-i mübîn yolundan dönerler. Eğer bahane, 'düşman gelmedi' ise, düşman daha ileridedir. Er iseniz benimle beraber gelin ve illâ ben tek başıma da giderim” diye atını ileriye sürünce, yaptıklarından utanan yeniçeriler, Padişah’ı takip etmeye başladılar.

Hakikaten ordu, yiyecekten çok sıkılıyordu. Trabzon yoluyla gelmekte olan zahire, kâfi değildi. Nihayet, akıncı kumandanı Mihaloğlu’yla Dulkadiroğulları'ndan Şehsuvaroğlu Ali Beyden gelen haberler neticesinde, Şah İsmail’in meydana çıktığı haberi alındı. İki ordu, 22 Ağustos 1514’te Çaldıran sahrasında karşı karşıya geldi.

23 Ağustos günü, Türkiye’nin kaderini tayin eden tarihî günlerden biriydi. Osmanlıların başarısızlığı, Orta Anadolu’nun Kızılbaş Safevîler'in eline geçmesini sağlayacak, bunun neticesinde ise Şiî hareketi bütün Anadolu’ya yayılacaktı. Çaldıran sırtlarından ovaya inen Osmanlı ordusunun merkezinde, kapıkulu askerleriyle beraber Yavuz Sultan Selim Han vardı. Sağ kola Anadolu Beylerbeyi Hadım Sinan Paşa ve sol kola Rumeli Beylerbeyi Hasan Paşa kumanda edecekti. Yeniçerinin önüne azaplar sıralanmış ve onların önüne de beş yüz darbezen top yerleştirilmişti.

Şah İsmail, sağ kola en büyük kumandanı Durmuş Han Şamlu ve Nur Ali Halîfe, sol kola Diyarbakır Beylerbeyi Ustaclu oğlu Mehmed Hanı koyarak kendisi muhafızlarıyla beraber geride, ihtiyatta kaldı. İki taraf kuvvetleri eşit görünüyordu. Osmanlıların yaya, yani yeniçeri kuvvetleri çok muntazam olup, buna mukâbil Şah’ın da 60.000 kişilik mükemmel süvâri kuvveti vardı. Osmanlı kuvvetleri açlık ve sıkıntı içinde yaklaşık 2500 kilometrelik yolu kat edip, yorgun bir halde gelmişlerdi. Şah’ın kuvvetleri ise zinde ve dinç idi; zaten Şah’ın maksadı, Osmanlı ordusunu yormak ve sonra imha etmekti.

Harp, çok şiddetli bir şekilde başladı. Şah’ın sağ cenahı, şiddetli bir hücumla, Osmanlıların sol cenahını bozdu. Beylerbeyi Hasan Paşa, bu sırada şehid düştü. Bu bozgun, azapların, topların önünden içeri alınamaması ve topların zamanında ateşlenememesi yüzünden meydana geldi. Ancak, sağ kol kumandanı Hadım Sinan Paşa, tam zamanında topları ateşlemeye muvaffak oldu. Hafif toplar, Şah’ın sol kol kuvvetlerini perişan etti. Ustaclu oğlu Mehmed, öldürüldü. Bu arada merkezdeki yeniçerilerin, Şah’ın galip gelen sağ cenahına, yoğun bir tüfek atışı başlatması ile Safevîler tarafında, tam bir bozgunluk baş gösterdi. Bu sırada Şah İsmail, kurşunla kolundan yaralanarak atından düşmüştü. Osmanlı kuvvetlerinin eline geçmesi, an meselesiydi. Tam bu sırada, Şah’a benzeyen ve onun gibi giyinmiş olan Hızır adında bir seyis, Şah benim diye ortaya atıldı. Osmanlı birlikleri, bu adamı esir ederken, Şah İsmail, temin ettiği bir atla, arkasına bakmadan Tebriz’e kaçtı. Hattâ burada da kendisini emniyette görmediğinden, İran içlerine çekildi. Şah’ın bütün eşya ve karargâhı ile beraber, hanımı Taçlı Hatun da esir edildi. Muharebe esnasında Osmanlılardan, Karaman Beylerbeyi Zeynel Paşa ve Anadolu Beylerbeyi Sinan Paşa ile beraber dokuz sancak beyi şehid oldu. Safevîlerden ise on dört beylerbeyi ve dokuz sancakbeyi muharebe meydanında öldü.

Çaldıran’da kesin bir zafer kazanan Yavuz Sultan Selim Han, muzaffer bir şekilde Tebriz’e girdi ve şehirde sekiz-dokuz gün kadar kaldı. Tebriz’deki sanat erbabı, tüccar ve işe yarayacaklardan bin haneyi İstanbul’a naklettirdi. 8 Eylülde Cuma namazında, Tebriz şehrinde hutbe, Sünnî akîdesine göre ve Sultân-ı iklîm-i Rûm Selîm ibni Bayezid ibni Mehmed bin Murad bin Bayezid adına okundu.

Yavuz Sultan Selim Hanın, tamamen deha mahsulü bir taktikle, on iki saatte, henüz hava kararmadan kesin netice aldığı Çaldıran Muharebesi, tarihin en büyük ve nadir meydan muharebelerindendir. Çaldıran Zaferi, Anadolu’nun siyasî ve içtimâî tarihi bakımından çok mühim sonuçlar doğurmuştur
__________________
True Aktivist
hackoogle isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konu Sayısı: 71
Takımınız:
Alt 17/02/07, 15:59   #2
LastDesiqner
Super Moderator
 
LastDesiqner - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Jan 2007
Bulunduğu yer: ναη
Mesajlar: 8.132
Tecrübe Puanı: 56 LastDesiqner has a reputation beyond repute LastDesiqner has a reputation beyond repute LastDesiqner has a reputation beyond repute LastDesiqner has a reputation beyond repute LastDesiqner has a reputation beyond repute LastDesiqner has a reputation beyond repute LastDesiqner has a reputation beyond repute LastDesiqner has a reputation beyond repute LastDesiqner has a reputation beyond repute LastDesiqner has a reputation beyond repute LastDesiqner has a reputation beyond repute
Standart

iii paylaşım kardeş.... emeğine sağlık...
__________________
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]


[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]
LastDesiqner isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konu Sayısı: 488
Takımınız:
Alt 09/08/07, 14:33   #3
duru
Acemi Er
 
duru - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Jul 2007
Yaş: 42
Mesajlar: 7
Tecrübe Puanı: 0 duru will become famous soon enough
Standart

çaldıranlı yokmu içinizde
duru isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konu Sayısı: 0
Alt 23/03/08, 17:02   #4
By_Espr!C
Guest
 
By_Espr!C - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Mesajlar: n/a
Standart

EmeĞİne SaĞlik
  Alıntı ile Cevapla
Konu Sayısı: 4049
Alt 17/05/08, 00:55   #5
pardus
Üsteğmen
 
pardus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: May 2008
Bulunduğu yer: Osmangazi/Bursa
Yaş: 35
Mesajlar: 165
Tecrübe Puanı: 0 pardus will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
duru´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
çaldıranlı yokmu içinizde
Harun Demir çaldıran alakaya köyü emret komutanım yani ben varım şimdilik çaldıranlı...
pardus isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konu Sayısı: 19
Takımınız:
Alt 17/06/09, 12:14   #6
ferruh
Çavuş
 
ferruh - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2008
Mesajlar: 75
Tecrübe Puanı: 0 ferruh will become famous soon enough
Standart

cok güzel paylaşım sagol
ferruh isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konu Sayısı: 4
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Konu Araçları
Stil

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz Aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 12:14 .


Powered by vBulletin
Copyright © 2000-2007 Jelsoft Enterprises Limited.
Sitemap
6, 5, 3, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 113, 16, 17, 18, 19, 81, 20, 27, 22, 23, 24, 25, 26, 48, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 43, 136, 40, 58, 45, 42, 44, 46, 47, 53, 54, 55, 56, 57, 59, 60, 70, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 68, 69, 71, 72, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 82, 83, 96, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 98, 97, 100, 101, 102, 103, 106, 104, 105, 112, 109, 108, 107, 110, 111, 114, 115, 118, 116, 117, 119, 148, 154, 124, 165, 122, 120, 123, 121, 150, 153, 125, 128, 129, 131, 132, 133, 134, 135, 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 151, 149, 202, 175, 164, 152, 167, 155, 156, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 195, 169, 166, 168, 170, 171, 172, 199, 174, 173, 196, 200, 176, 177, 180, 178, 179, 182, 189, 187, 184, 186, 191, 192, 193, 194, 197, 198, 201, 203, 229, 204, 205, 206, 207, 208, 209, 210, 211, 212, 213, 214, 215, 216, 217, 218, 219, 220, 221, 222, 223, 224, 236, 231, 232, 233, 234, 235, 237, 240, 239, 241, 243, 242, 244,