Kadının biri, cömert oldugu söylenen yaşlı bir bilgeye gidip: "Bu şehirde benden fakir insan yok...!" demiş. "Bana biraz yardım eder misiniz." Bilge adam, kadının kucagındaki bebegin bir ipegi andıran yanaklarını okşayıp öptükten sonra: "Demek fakirsin" demiş. "Hemde çok fakir. Ama karşılıksız yardım etmek adetim degil...Eger yardım istiyorsan, çocugunun parmagını satman gerekir...."
Kadın, önce deli oldugunu sanmış bilgenin. Daha sonra da, kötü bir şaka yaptıgını... Ama adam ciddi görünüyormuş. Kadına bir kese altın uzatıp: "Ayak parmagına da razıyım" demiş. Zaten cerrah oldugumdan, ona hiç acı çektirmem. Kadın, bütün kanını donduran bu teklif üzerine kaçmayı düşünürken, adam: "Sadece tırnagını söksem de olur!" diye devam etmiş. Biliyorsun zamanla yenisi çıkar. Kadın, bu ruh hastasına daha fazla dayanamamış. Ve kapıyı çarpıp uzaklaşırken, adam onun arkasından: "Nasıl bir fakir oldugunu anlayamadım...!" diye bagırmış. "Kucagındaki hazinenin tırnak kadar parçasını, bir kese altına degişmiyorsun...."
__________________
ßelki hiç durmadan uyusam iki gün çözüLür bu zor düğüm..
dünün benden aldıkLarını belki geri verir öbür gün..
yaLnız kaLsam hiçkimse ßana dokunmaSa..
yalnız kalsam bir köşeye saklanıp uyusam..
ßelki hep sussam sussam iki gün kayßoLur sonsuz hüznüm..dünün ßenden çaldıklarını ßelki geri verir öbürgün..