Dünyanın sonu gelecek, kıyamet kopacak ve her şey yok olacak. Allah âhirette bizleri yeniden, dünyadaki "oluşumuza benzer şekilde", ama kıyamet şartlarına dayanacak durumda ve mahiyette yaratacak. Sonra hesap, muhakeme, ödül veya ceza...
Mehdi inancı kesin bir inanç unsuru/ögesi değildir. Kur'an'da yoktur. Hadislerde geçen de yoruma tabidir; her zaman bize rehberlik edecek iyi insanlar anlamına da gelir. O'nun geleceğine inanmayan da müslümandır. Mesela İbn Haldun Mehdi ile ilgili hadislerin kesin dini bilgi kaynağı olacak nitelikte bulunmadığını ileri sürmüştür. Geleceğine inananlara göre de vakti belli değildir.
Müslümanı ne kıyametin ne zaman kopacağı, ne de Mehdi'nin ne zaman geleceği ilgilendirir; bunlara takılıp kalmanın anlamı yoktur. Sevgili Peygamberimiz "Kıyamet kopmaya başladığında elinde bir fidan olan onu diksin" buyuruyor. Yani "Sen vazifene bak, yapman gerekeni yap, kıyamet kopadursun, o seni ilgilendirmez, ecelin gelince gideceğin yere gidersin".
Bir kurtarıcı beklentisi hep olagelmiştir; sebebi de acizlik, zaaf, himmeti ve hizmeti başkasından bekleme psikolojisidir. Fatih İstanbul'u fethederken Mehdi beklemiyordu, bu vazifenin kendisine ait olduğuna inanıyor ve gerekeni yapıyordu. Bir küçük İsrail karşısında darmadağınık hale gelen bugünkü müslümanlar ise akıl, imkan ve güçlerini bir araya getirecek, Allah'ın verdiği imkanları sonuna kadar kullanacak yerde oturup Mehdi bekliyor, gelişinin yaklaştığına dair alametler arayıp bularak avunuyorlar.
Samimi müslümanlar oturup mehdiyi beklemiyorlar, bunun için var güçleriyle hazırlık yapıyorlar. yukarıda belirttiğim [Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....] sitesinde yüzlerce hadis mehdinin geleceğini söylüyor, mehdiyi inkar etmek bütün bu hadisleri inkar etmek olur. Ayrıca peygamber efendimiz mehdi çıkmayacaksa neden onun bütün fiziksel özelliklerine kadar söylesin? Ahir zamanda mehdinin gelişinin inkar edileceği de zaten hadislerde belirtilmiştir. Hadislerde mehdi ile ilgili o kadar detay verilmiştir ki bu çok şaşırtıcıdır. Hz. mehdi ile Hz. İsa'nın birlikte namaz kılacağı Hz. Mehdinin imamlık yapacağına kadar belirtilmiştir. Hz. Mehdi'nin gelişine inanmayanlar, kendisini gördüklerinde bu inançlarından dolayı utanacaklar, hiçbirşey yapmadıklarından da utanacaklar. Samimi olarak iman eden müslümanlar da bekledikleri bu müjdeli ana kavuşacaklar.
16- Kıyamet alametlerinin belirli aylarda ortaya çıkacağını haber veren hadisler.
17- Bir peygamberden daha çok bir ihtisas sahibinin tavsiyelerine benzeyen hadisler. Meselâ; “Keşkek beli kuvvetlendirir”, “Yumurta ve soğan kısırlığı giderir” hadisleri gibi.
18- İmanın artıp eksilmesine dair hadisler.
19- Medine, Mekke ve Kudüs’ün dışındaki şehirleri öven ya da kötüleyen hadisler.
20- Sevap veya ceza konusunda çok abartılı hadisler.
21- Hızır ve İlyas’ın hayatta olduklarına dair hadisler.
22- Abbasoğullarının hilâfetini haber veren hadisler.
23- Arap’ı, Kureyş’i ölçüsüz öven, diğer ırkları yeren hadisler.
24- Satranç ile ilgili hadisler.
25- Çocuğa Ahmed, Muhammed adını koymanın faziletine dair hadisler.
26- Evlâdı ve malı kötüleyen hadisler. (“Sizden birinizin yüz altmış yılından sonra köpek eniği yetiştirmesi, çocuk yetiştirmesinden daha hayırlıdır” hadisi gibi.)
27- İfade tarzı ve içeriği saçma olup peygambere yakışmayan hadisler
28- Akik taşından yapılmış yüzük takmanın faziletine dair hadisler.
31- Mercimek, pirinç, bakla, patlıcan, üzüm, pırasa, karpuz, ceviz gibi yiyecek maddeleri ve gül, nergis, menekşe gibi çiçek ve bitkiler hakkındaki hadisler.
32- “Ya Ali!” diye başlayan ve Ali’ye vasiyet niteliği taşıyan tüm hadisler.
Tüm hadis ve din bilginlerince uydurma oldukları oy birliğiyle kararlaştırmış ve konuları itibariyle yukarıda sıralanmış olan özellikler dikkate alınmak suretiyle, uydurulmuş hadisler kolaylıkla ayıklanabilir. Bilhassa da çeşitli yayınlarla (meselâ takvim yapraklarında ve gazete sayfalarında) günlük hayatımıza sokulmak istenen imzasız, hadis diye millete sunulan sözlerin mutlaka tahlilinin yapılması gerekmektedir.