Arkadaşım bir çok siteye bakmama rağmen oyunun tam çözümünü bulamadım. aramaya devam edecem. Bulursam eklerim
__________________
Üyeye Bela gelmez Admin Kızmadıkça,Admin Sinirlenmez Üye Azmadıkça
Ne kadar kibirli dursa da Bardağın önünde eğilir çaydanlık Öyleyse bu büyüklenme niye? Bu kibir bu gurur niçin? Mütevazi ol, hatta bir adım bile geçme gurur kapısından; Bardağı insan bunun için öper daima alnından…
Bir mum diğer bir mumu tutuşturmakla, ışığından bir şey kaybetmez...
arkadaşlar aztec dünyasındaki mictual canavarının birincisini yendim ama ikincisini anlamadım ölmüyor bana da saldırmıyor nasıl öldürürüm
lütfen yardım ?
Tam çözüm fikrine kimse el atmamış sanırım. Oyunu yeni keşfettim, fenriri tuzağa düşüremedim, kızdırıp tuzağın üzerinden geçiriyorum ama hiçbirşey olmuyor, öldümeyi denedim oda imkansız, en azından bu geçenler yardımcı olurmu acaba?
diğer bölümlerde baya bir tırmaladıktan sonra seviyeyi artırıp elemanı tuzağa düşürmey başardım öncesinde neden tongaya düşüremediğimi anlamadım ama yardımlarınız için teşekkürler valla süper bir forummuş üyeler çok katılımcı pes doğrusu
Kudretli bir Nors askeri (Norse Warrior), vahşi, acımasız bir Yunan savaşçısı (Greek Fighter), güçlü bir Mısırlı büyücü (Egyptian Sorcerer) veya usta bir Aztek şamanı (Aztec Shaman). İşte bunlar Loki'de biz oyun delileri için seçebileceğimiz dört karakter. Birini seçip Hack'n'Slash'ın yeni bir versiyonuna ilk adımı atacağız.
İki kadın ve iki erkek olarak ayrılan bu sınıflardan, sizi bilmiyorum ama ben Mısırlı ile işe başlayacağım. WoW'dan alışkanlık olsa gerek, büyü kullanan karakterler belki de biraz daha ilgimi çekiyor. (Ama nasıl olduysa ilk karakterim bir orc warrior idi.)
RPG türüne yatkın olanlar için oyunun barındırdıkları tanıdık gelecektir. Sadece WoW oynayan biri için bile Loki, pek yabancı kalınmayacak bir yapım. Genelde Blizzard'ın çıkardığı bu "oyunla" kıyaslama yapacağım sanırım. Gerçek şu ki birçoğumuz da onu oynamıyor muyuz? Neyse, WoW'a girersem buradan da çıkamayacağım anlaşılan. En iyisi biz Loki'ye geri dönelim.
Mısır İ.Ö. XIII. yy. Kum fırtınaları eşliğinde sakince ilerliyor. Gittiği yerler ona kapılarını açıyor. Kendinden o kadar emin ki... İşini sakince halletmeye başlıyor. Büyük bir güç, karanlıklar tanrısı Seth'i mezarından kaldırıyor.
Hikâyemiz de Mısır tanrılarından Seth'in dünya için düşündüğü kötü planlarının önüne geçip durdurmak. Eğer mısırlı karakteri seçerseniz konuya daha çabuk girebilirsiniz. Ama sonuçta hangi karakteri seçerseniz seçin yolunuz Seth ile kesişecek. Diğer karakterlerden biriyle oyuna başlandığında birden karşınıza Seth'i çıkarmak biraz anlamsız olabilirdi. Önce oynadığımız kişiyi biraz tanımamız gerekir. Karanlıklar tanrısı elbet karşımıza bir şekilde çıkacak.
Hikâyeden sonra gelelim bizi nasıl bir oynanış bekliyor, onu açıklamaya. Grafik ayarlarınızı yaptıktan sonra (ya da yapmaya çalıştıktan sonra. Bu konuya sonlarda değineceğim.) "Solo" 'dan istediğimiz bir karakteri seçip oyuna başlayalım ve etkileşeceğimiz kısa yollar ve haritadaki işaretlerin ne anlama geldiği üzerinde duralım.
Yükleme yaptıktan sonra haritada belli noktalar gözüküyor. Bunlardan sarı nokta olanlar blacksmith (demirci). Topladığınız itemleri (eşyalar) burada assemble veya disassemble (birleştirme-ayrıştırma) edebilir böylece yeni eşyalar elde edebilirsiniz veya oyun boyunca toplayacağınız rune'larla silahlarınızı ya da zırhlarınızı geliştirebilirsiniz. Anlayacağınız o ki, size özel eşyalar olacak bunlar. Oyunun bir özelliği de bundan ibaret. Yani custom bir chopper motor nasıl dünyada tek ise sizin birleştirip geliştirdikleriniz de tek olabilir. (Bu ihtimal belki daha zor ama yapılmaya çalışılmış olan şey bu.) Pembe noktalar ise vendor'lar (satıcılar). Eşya satın alıp sizde fazla olanları satabileceğiniz şahıslar. Yeşil noktalar da quest (görev) alabileceğiniz yerler. Tanrıların ve mitolojik dünyanın tanınmış isimlerinden ayrı köyde bulunan ve yardıma muhtaç kişilerden görevleri alacak ve faith barı doldurmak için ne gerekiyorsa yapacaksınız. "Görevleri nasıl yapacağız? Nereye nasıl gideceğiz?" gibi soruları soruyorsanız cevabı basit: Quest journal'i açıp hangi görevi yapmak istiyorsanız üstüne bir kez tıklamak. Böylece haritada dışı mavi içi sarı bir nokta belirecek. Bu nokta görevin o yönde olduğunu gösteriyor ve eğer göreviniz eşya toplamaktan veya ortadan kaldırılması gereken bir mobdan ibaretse ve o an bulunduğunuz bölge içersindeyse bahsettiğimiz nokta yerini sarı bir X işaretini alıyor. Hah bir de kırmızı noktacıklar var. Onların ne anlama geldiğinden bahsetmeme gerek yok sanırım.
Renkli noktaları geride bırakalım ve karakterimize gelelim. Inventory (çanta), attributes (nitelikler), skills'ten (yetenekler) oluşan bölümlerin yanı sıra action barımızda bulundurabileceğimiz 10 adet büyü (skiller), 2 çeşit silah seti (weapon set I & II), potions (iksirler), quest journal (görev logu), teleportation stone (teleport taşı), xp-faith-enrage (xp-inanç-öfke) barları bulunmakta. Inventory’de bilindiği üzere moblardan düşen ve quest için gerekli olan eşyalar bulunuyor. Armor (zırh), weapon (silah), potin (iksir) ve kiosk olmak üzere dört bölümden oluşuyor. Silah ve zırhları sol tuşa basarak giyebilirsiniz. Kiosk ise istemediğiniz ve atmak ya da silmek istediğiniz eşyalar için olan bölüm. Bunun için silinecek eşya/eşyaları sağ tuş yaparak kiosk bölümüne atabilir ve delete ya da drop diyebilirsiniz Attributes siz mobları kestikçe veya "Altar of Gods" (minber)'da tanrılara sunduğunuz değerli eşyalar sayesinde artıyor ve bar dolduğunda 1 skill point kazanıyorsunuz. Bu minber köyün merkezinde oluyor. Tıkladığınızda karşınıza karakterinize göre değişen üç adet tanrı ismi çıkıyor ve herhangi birini seçtikten sonra yukarda "Offer" (takdim) menüsünden topladığınız değerli eşyalar onlara sunabilir ve inanç barınızı daha hızlı arttırabilir, böylece skill pointlerinizi yükseltebilirsiniz. Topladığınız eşyalar beyaz, açık mavi, koyu mavi, turuncu diye gidiyor ve değeri de bu şekilde yükseliyor. Kullanamayacağınız eşyalarınız da olacak. Equip (üstüne giyme) dediğiniz zaman "bu eşya bir Aztek karakterine göre ya da Mısırlı karaktere göre" şeklindeki yazılarla karşılaşabilirsiniz. Size tavsiyem bunları minberde tanrılara sunmanız olacaktır. Rengine ve taşıdığı özelliklere göre inanç barınız o oranda artacaktır. Kısaca karakterlerin tanrılardan da bahsetmek gerekirse:
Egyptian Sorcerer: Horus - Firavunların tanrısı, Ra - Işık tanrısı, Seth - Karanlıklar tanrısı
Norse Warrior: Thor – Şimşek tanrısı, Tyr – Savaş tanrısı, Odin – Bilgi tanrısı
Aztec Shaman: Quetzalcoatl – Doğa tanrısı, Tezcatlipoca – Gece tanrısı, Mictlantecuthil – Ölüm tanrısı
Greek Fighter: Artemis – Av tanırısı, Athena – Bilgelik tanrısı, Ares – Savaş tanrısı
XP veya inanç barlarınız dolduğu zaman size "flow" şeklinde mesaj gelecek. XP dolduğunda attributes açarak karakterinizin strenght (vuruş gücü), dexterity (sıyrılma), intelligence (büyü hasarı), vitality (toplam sağlık), energy (toplam mananız) puanlarını arttırabilirsiniz. İnanç barı dolduğunda skilleri açıp istediğiniz bölüme 1 adet puan verebilirsiniz. Skill bölümleri karakterinizin üç tanrısından oluşuyor. Eğer skill'leri sıfırlamak istiyorsanız her seferinde 1200g vermek durumundasınız. Ama dert etmeyin. Toplayacağınız o kadar çok eşya olacak ki daha level 13'te (toplam 30) 170 bin küsür altınınız olacak. Tabi benim gibi beyaz renk ve gereksiz olanları satarsanız.
Weapon set I & II ise karşılaşacağınız değişik moblar veya durumlar için statlarınızı farklı şekilde ayarlamanın kolay bir yolu. İlk başta set I seçili konumdadır ve siz çantanızdan bazı zırh ve silahları seçtiğinizde bu birinci sette olur. Set II’yi seçtikten sonra farklı silah ve zırhları seçerek işlemi tamamlayabilirsiniz. O an sahip olduğunuz bazı statlar moblar tarafından resist (karşı koyma) edilirse diğer seti açarak bunun önüne geçebilirsiniz.
İksirler çoğunlukla mana ve sağlık barlarını doldurmakla beraber size atılmış bir debuff'ı ortadan kaldıran (elixir) çeşitler var. Teleport taşına gelince, daha önceden gitmiş olduğunuz yerlere ışınlanmanızı sağlıyor. Bir nevi WoW'daki hearthstone olarak da nitelendirilebilir. Neyse ki cooldown sorunu yok.
Oyunu ilk kurduğumda büyük bir heyecan vardı. KOTOR'un üçüncüsünü beklerken bizi eğlendirebilecek, kendisine bağlayacak, ardından konuşulacak bir yapım bekliyordum, hele ekran görüntülerine baktıktan sonra güzel düşünceler içersindeyim. Ama oyunu açınca pek öyle olmadı. Önceki yazılardan birinde bahsetmiştim. Bir huyum vardır. Oyunun menüsü güzel bir izlenim yaratırsa benim için o oyun güzel olmaya adaydır. Belki saçma gelecek ama karşılaştığım durumlar bunu doğrular nitelikte. Loki bu nedenle başından kaybediyor zaten. Tamam, hadi menüyü geçtik. Bir istisna olsun diyelim. Grafik ayarlarını yaptıktan sonra, yapmış olduğum ayarları neden kabul etmiyor? Tamam, belki ekran kartım biraz eski olabilir (9600 pro) ama bu bir sebep değil. Ne yaptıysam düzeltemedim. Sonra Loki'yi bir ara tekrar çalıştırırken karşıma çıkan "Options" menüsünden ayarlamaları yaptım. Shader'ı açtım, gölgeleri güzelleştirdim, texturelar orta seviyede. Ama oyunu açınca nerdeyse pek bir şey değişmemiş gibiydi. Tüm ayarlar low-medium-high tarzında. Çözünürlüğü 800x600 16 bit olarak ayarlamama rağmen hala kasılmalar yaşıyorum. Hele 1024x768 yaptığımda oyunu hdd'den sonsuza dek uzaklaştırmak geliyor içimden. Yazılar ise anca 1024x768'de adam gibi okunabiliyor. Bunların üstüne bir de haritalar arası uzun yüklemeler de eklendiğinde artık (bana göre) çekilmez bir oyun olmaktan başka bir şeye yaramıyor. Tüm bunları bir kenara bıraksam eksileri devam ediyor. Dolaştığınız mekânlar –özellikle mağaralar veya yapıların içleri- birbirinin aynısı nerdeyse. Yani bir ucundan başlayıp sonuna kadar geliyorsunuz, sonraki devam haritayı açıyor ve bakıyorsunuz sanki deminki yerin aynısı. Kısır döngü hissi veriyor. Yapay zekâ ise vasat. Bilmiyorum oyunun zorluk seviyesinden dolayı mı oluyor ama karakter yaptığınızda seviye seçemiyorsunuz. Oyunu kapayıp tekrar yapmış olduğunuz karakteri açıp devam etmek istediğinizde üç zorluk seviyesi çıkıyor ama seçilemiyor. Mesela bir duvarın köşesindesiniz ve duvarın hemen ilerisinde bir kaç düşman sizi bekliyor. Gidip daldınız. Baktınız ki bunlar indirecek sizi, yemedi yani. Hemen demin beklediğiniz duvarın köşesine doğru koşun. Bu arada düşmanlar takipte. Siz duvarı döndükten sonra bunlar geri kaçıyor. Yani orda olduğunuzu anlayacak kadar akıllı değiller. Sanırım bunlarda balık hafızası falan var. En basit seviyede bile oynansa bu tür oyunlarda, böyle yapay zekâlar kullanılmamalı. Zorluğu düşmanların sağlıkları ve kullandığı silahlara göre değişmeli. Bu zekâyı görünce zaten oyundan iyicene kopuyorsunuz.
Karakter kontrolü de bazen çileden çıkarabiliyor insanı. Sol tuşa basılı tutarak koşturduğumuz adam/kadın bazen saçma sapan yerlerde takılmalar yaşıyor. Sağ tuşla da skilleri kullanabiliyoruz. Gelin görün ki sık sık büyüler boşa gidiyor. Nedenini sormayın çünkü ben de bilmiyorum. Misal burnumun dibindeki adama şimşek çak diyorum üst üste ama neye fayda. Blacksmith'i de ele alalım. Birleştirme – ayrıştırma yapacağınızdan bahsetmiştik. Bir silahı ayrıştıracaksınız ama "Ya acaba bendeki nasıldı? Daha mı iyi daha mı kötüydü?" derken çantayı açtığınızda pencerenin kapanması biraz sinir bozucu. Aynı anda çantanın içeriğini görüp blacksmith'le etkinleşememek pratikliği öldürmüş. Ayrıca her skill point kazandığınızda ve level atladığınızda kısa yol tuşu ile attributes ve skill menüsünü açıp puanlarınızı verdikten sonra hala aşağıda ikonları yanıp sönüyor.
Peki, bunların yanında pek bir artısı yok mu diye soracak olursanız var tabi. Müzikler, karakter animasyonları, efektler, yaratıklardan ve çevrenizden gelen sesler güzel yapılmış. Keşke diğer özellikler üzerinde de bu kadar durulsaymış.
Bilmiyorum adını hiç duydunuz mu ama zamanında "Silver" adında bir RPG oyunu vardı. O zamanların bilgisayar sistemlerine göre çok harika bir oyundu. Ara videolar, 2B arka plan görüntülerle harmanlanmış 3B animasyonar ve karakter dizaynları... Abartı gelebilir size ama ben Silver'ı tercih ederdim eğer bir seçim yapmak zorunda olsaydım. Zaten KOTOR ve Titan Quest'ten sonra bunu Loki açıkcası beklentileri karşılamaktan uzak bir halde. Yüksek kalite dokularla, piksel shader'larla, glow gibi özelliklerle göz boyamayın oyun yapımcıları! Artık bunlara karnımız tok. Demek ki neymiş? Abartı grafiklerle hiç bir yere ulaşılmazmış. Bu tarz oyunlar için sizi bilmiyorum ama ben grafikleri çok abartı buldum. Üstelik optimizasyonda yerlerde sürünüyor. Yükleme sürelerini kısaltmak için 2GB ram falan gerekiyor. Ufak haritalarla dahi oyunu akıcı bir şekilde oynayamamak kadar kötüsü yoktur. Oyun bu haliyle malesef 2.5 üzerinden 3'ü zor koparıyor.
Loki: Loke, Loki Laufeyjarson veya Loki İskandinav mitolojisinde Kötülük tanrısıdır. Loki, İskandinav tanrılarının savaşıp yendiği Buz Devlerin'den biridir. Babası Farbauti annesi ise Laufeydir. Adlarından başka bir şey bilinmeyen iki kardeşi vardır: Helbindi ve Byleist. “Sahtekar” olarak da adlandırılır. Savaş sırasında Buz Devlerine ihanet ederek Aesir Tanrılarına önemli bilgiler vermiştir. Bu hareketi Odin'in onu kan kardeşi olarak kabul etmesini sağlamıştır.
Loki karmaşık bir karaktere sahiptir. Diğer Aesir Tanrı'larına oyunlar oynayarak eğlenir.En önemli tuzaklarından biri kör tanrı Hodr'i kandırarak, Odin'in oğlu Balder'in öldürülmesini sağlamak olmuştur. Bu hareketinden sonra Odin’in kan kardeşlik bağından çıkarılmış, dünyanın derinliklerindeki bir mağaraya hapsedilmiştir. Ayrıca şekil değiştirme yeteneğine sahiptir.
Loki'nin, Angrboda ile evliliğinden Jormungandr, Fenris/Fenrir ve Hel adında çocukları vardır. Sigyn ile olan evliliğinden ise Narfi ve Vali adlı iki çocuğu bulunmaktadır.
Loki mağarada öldürülen oğlu Narfi’nin bağırsaklarıyla bir taşa bağlanmış olarak yatmaktadır. Tepesindeki sarkıtlara dolanmış dev yılanın ağzından akan zehir gözlerine damlamakta ama eşi Sigyn elindeki tahta kapla Loki'yi korumaya çalışmaktadır. Ancak kap dolduğu zaman, boşaltmak için uzaklaştığında Loki zehirden etkilenmekte ve bu da İskandinav inançlarına göre depremlere sebep olmaktadır. Bu ceza İskandinav mitolojisinde mahşer günü olarak adlandırılan Ragnarok'a kadar devam edecektir.
Ragnarok geldiğinde Loki, Odin'in oğlu Heimdall ile dövüşecek, bu dövüşün galibi olmayacak ve her ikisi de savaşta ölecektir.
*Faydalı olacağını düşündüm ve paylaşmak istedim. (Wikipedia)