Geri git   Van.GEN.TR Forum | Yerel Van Forumu > Spor > Futbol > Fenerbahçe

Cevapla
 
Konu Araçları Stil
Alt 18/08/08, 16:01   #1
Neutralizer
Yasaklı kullanıcı
 
Neutralizer - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Jan 2008
Bulunduğu yer: İstediğin yerden
Mesajlar: 1.890
Tecrübe Puanı: 0 Neutralizer has a reputation beyond repute Neutralizer has a reputation beyond repute Neutralizer has a reputation beyond repute Neutralizer has a reputation beyond repute Neutralizer has a reputation beyond repute Neutralizer has a reputation beyond repute Neutralizer has a reputation beyond repute Neutralizer has a reputation beyond repute Neutralizer has a reputation beyond repute Neutralizer has a reputation beyond repute Neutralizer has a reputation beyond repute
Standart Fenerbahçe'nin Tarihi




FENERBAHÇENİN KURULUŞ VE GELİŞMESİ

1895 yilinda Modada oturan Ingilizlerin modern futbolu oynamaya baslamalari Fenerbahce Spor Kulubunun kurulmasinin ilk adimlariydi.

Deniz ogrencisi Fuat Husnu Kayacanin 1899 yilinda Fenerbahce stadinin bulundugu cayirda mesin yuvarlaga yaptigi vuruslar sirasinda arkadaslari Resat Denyal, Mehmet Ali ile dile getirdikleri "Ah bizde bit futbol takimi kurup oynayabilsek" ozlemi Turk gencleri arasinda Black Stocking FC kurulmasina sebep olmus.Fakat kulup monarsi rejiminin engellenmsini onlemek amaciyla hemen dagitilmis.

Bir kac gencinde katilimiyla ayni isimler 1902 senesinde bu kez Kadikoy Futbol Kulubu adi altinda toplandilar.Ancak daha sert hafiye baskini bu girisimi de engellemis.

1907 bir bahar gununde gene bir mac donusu Ziya, Ayetullah ve Necip evlerinde cay icerlerken sonmeyen ideallerini bir kez daha basarmaya yonelirler.Monarsi rejimi artik gevsemis ve bu girisim bu kez tutunmus ve FENERBAHCE FUTBOL KULUBU bir daha kapatilmamak uzere kurulmus.

Fenerbahce Futbol Kulubunun ilk yonetim kurulu soyledir ; Ziya bey Baskan, Ayetullah bey Genel Sekreter ve Necip beyde Genel Kaptan ve Veznedardir.

Tabii kurulus yillari kolay olmamis zaman zaman futbolcu bulmakta zorlanmiz ve bir cok defa gemilerden odunc futbolcu alarak ligdeki mucadelesini surdurebilmis.1909 yilinda klubun adi Fenerbahçe Spor Kulubu olarak degisimis renkleride Sari-Beyazdan bugunku rengi Sari-Laciverete cevrilmis.1909-1911 yillari Fenerbahçemiz icin cok zor gecmis bir ara dagilma noktasina bile gelmis ancak Elkatipzade Mustafa adli uye kulubu kurtaran adam olmus.Lokali dahi olmayan klubun takimlari cok kotu durumdayken St.Joseph, Robert College ve Kadikoy numune Mektebinden topladigi genc futbolcularla Kulubun genc takimlari kurmus bir nevi alt yapisini olusturmus.Bu atilim basarisiz gecen 2 yilin ardindan Fenerbahceye hic yenilmeden ilk Sampiyonlugunu getirmis.

Bu sampiyonluk Fenerbahceye yasama gucu asilamis ve kulup Altiyol agzinda 2 odali bir lokale kavusmus.Balkan savasi nedeni ile yapilmayan 1912-1913 lig maclarindan sonra ust uste ve yenilmeden kazanilan 2 sampiyonluk Fenerbahce camiasi olusturmaya baslamis.Fenerbahcemiz ayni zamanda 1914 senesinde tertiplenen Genc takimlar sampiyonlugunuda kazanmis ve 10 yil icinde en cok sampiyonluk kazanmis takim olma unvanini alarak Ingilizler tarafindan verilen tarihsel sildide almaya hak kazanmis.

FENERBAHÇENİN GELİŞMESİ VE IŞGAL YILLARI

KUSDILI LOKALI

Fenerbahce artik buyumeye baslamis kitleleri arkasindan suruklemeye basladigi yillarda artik Altiyolagzindaki 2 odali baraka kucuk gelmeye baslamis.20 Mart 1914 de gorkemli bir torenle Kusdilinde, dere kenarinda genis bahceli cok sirin 2 katli buyuk koske gecilmis.

Fenerbahce bu Kusdili lokalinde 5 Haziran 1932 tarihinde cikan bir yangina kadar barinmis.Buyuk sohret ve sevgiyi bu lokalde kazanmisiz.Hatta Ulu onder Mustafa Kemal Ataturk un 5 Mayis 1918 deki tarihsel ziyaret ve takdirlerine bu guzel lokalde ulasmis ve nihayet kurtulus savasina silah ve insan kacirdigi ve isgalci guclere dusmanca davranislarda bulundugu suclamalariyla sungu takmis bir Ingiliz birligi tarafindan bu lokalde iken bir sure kapatilip Baskani Sabri (Toprak) Bey Malta adasina surulmus.

Sn Dr.Rustu daglaroglu Kusdili lokali icin aynen su sozleri sarfetmis "Fenerbahcenin KUSDILI LOKALI spor tarihimizde ornegi olmayan cok zengin hareketli bir spor sitesini huviyetini tasimistir".Zamanin yonetim kurulu baskani Sn Dr. Hamit Hüsnü Kayacan sanli Fenerbahceye ilk tesisleri kazandiran kisi olmus ve tesis atagina once bir kayikhane, bir beton paten sahasi hemen yanina 2 tenis kortu yapilmis, buyuk salona da ring, gures minderi konup aletli jimnastik gerecleriyle bir spor sitesi yaratilarak burada gunun her saatinde canli faaliyetlere baslanmis.Bu lokal dar bir alanda 20 yi asan spor dalina hizmet vermeye calismismasi gunumuze kadar sadece Fenerbahce spor klubunun Kusdili lokalinde 1918-1932 yillarinda gorulmus.

GOL YEMEYEN TAKIM

Istanbul liginin 1922-23 sampiyonlugunu yenilmeden ve gol yemeden 58-0 gibi dunya futbolunda esi olmayan skorla kazanan Fenerbahce takimi da iste bu donemin tumuyle yuksek okul mezunu veya ogrencilerinden olusan o unlu 11 şöyleymis;

Sekip Kulaksizoglu-Kamil Sporel (K), Cafer Cagatay-Kadri Goktulga, Ismet Ulug, Fahir Yenicay-Sabih Arca, Alaaddin Baydar, Zeki Sporel, Omer Tanyeri ve Bedri Gursoy

Iste bu mithis 11 Fenerbahcenin yurt icinde sevilmesi artik iyice saglamis aldigi tarihi basarilar sanli kulubumuzun temellerinin saglamlasmasinda buyuk katkilari olmus.Bugunku Fenerbahce onlarin sakatim, hastayim demeden sahalara firlayip hem dusman hem yerli rakipler karsisinda basaridan basariya kosmus bu yuksek kulturlu abilerimizin eseri ve bizlere armagani olmus.O zamanlar bu kadro senelerce konusulmus ve her turlu ovguye layik gorulmus.


ISTANBUL LIG ŞAMPIYONLUKLARI:



Buyuk Fenerbahçeli Sn Dr. Rustu Daglaroglu'nun kitabinda 1933-1957 arasi herhangi bir kayit bulunmuyor.

1957-1958 sezonunu 2. kez Teknik direktorluge getirilen Macar Ignas Molnar ile acmisiz.1.Eyluk 1957 de 25.206 biletli seyircimizin toplam 45.193 lira odeyerek izledigi maca ;Sukru Ersoy-Nedim Gunar-Basri Dirimlili-Avni Kalkavan-Naci Erdem-Necdet Coruh-Turan Bayraktutan-Can Bartu-Seref Has-Lefter ve Ergun Oztuna onbiri ile baslamis ve Besiktasi Seref, Turan ve Ergunun golleri ile 3-1 yenmisiz.O sene ilk devreyi 15 puanla sezonu ise 27 puanla bitirerek 2. olmuşuz.




1957-1958 Sezonuna goreve yeni secilen T.B.M.M. Reis vekili Agah Erozan baskanliginda, Molnarin teknik yonetiminde 2 Agustos 1957 de acmisiz. Ilk yarıyı namaglup seoznu ise 32 puanla ve gene namaglup bitirerek sampiyon olmuştur.

Ilgincdirki Sn.Daglaroglunun sozleri bu zaman icin hala gecerli;

"Hakem konusu bu mevsimde problem olmus, taninmis bir cok hakemler yine yetersiz gorulmuslerdir.Ilk devredeki 0-0 lik G.S macinda Ergunun nizami bir golunu iptal eden Bedri Cakiri Fenerbahce Spor Kulübü Federasyona sikayet etmis ve yabanci hakem istegini yinelemiştir."

Bunun uzerine Federasyon sezon basinda aldigi yabanci hakem yasagini kaldirmis ve Istanbulspor ile oynadigimiz maci 4-0 gibi net bir skorla kazanmisiz.Oynadigimiz 18 macin 7 sinde birer gol diger 11 macta ise hic gol yemeden sampiyon olmusuz.

Fenerbahcemiz Istanbul Liglerinde toplam 215 mac oynamis bunlarin 179 undan Galibiyet ile 27 sinden beraberlik ile 9 undanda maglubiyet ile ayrilmis ve 44 mevsimin 11 ni namaglup 2 sezonda oynadigi butun maclari kazanma basarisini gostermis.

Ayrica bu liglerde kazandigimiz 58-0 ve 47-1 lik skorlar hala dunya rekorudur.1920 li yillarin baslangicinda Zeki-Alaaddin kombinezonu bugunku deyim ile VER KAC futbol seyircileri ilk kez Fenerbahce maclarinda sahit olmuslar.

FENERBAHCENIN MILLI KUME SAMPIYONLUKLARI

MILLI KUME MACLARI
Milli kume maclari bugunku adiyla Bolgesel ligler 11 kez duzenlenmis bunlarin 6'sini Fenerbahçe, 3'ünü Beşiktaş,1'ini Güneşspor 1'inide Galatasaray kazanmis. 1937-1950 yillari arasinda tertiplenen organizasyon Istanbul kulüplerinin istememesi sebebiyle son bulmus.

FENERBAHCENIN MILLI KUMEDEN CIKARILISI
Milli kume maclarinda cok enteresan olaylara sahit olunmus. 1938 yilinda Cumartesi ve Pazar deplasman maclarindan ikincisini kendi stadimizda oynamak istemis ve o gunku Federasyon (Turk Spor Kurumu Genel Merkezi) buistegi red etmis.Bunun uzerine takim pazar gunku maclarina belirlenen saatte Taksim yerine Kadikoyde sahaya cikmis ve hukmen yenik sayilmisiz. Federasyonun o donemde takimlara odedigi deplasman masrafi olan 800 lira yerine Fenerbahceye 650 lira gonderilmesi uzerine takim vapura binmemis ve Izmire gitmemis ve bir kez daha hukmen yenik ilan edilmisiz.

Bu hukmen maglubiyetler Federasyonu iyice sinirlendirmis Fenerbahcemizi Diskalifiye ettigi gibi Milli lig dahil kluplerle ozel maclar yapmasinida yasaklamis. Yani bugunku kavgalar ve gurultuler o gunlerdede varmis. Fenerbahçe-Genel Merkez surtusmesi maclarin Kadikoye alinmasina ragmen devam etmis. Bu arada yonetim kurulumuz Futbol faaliyetlerini bir sure tatil etme karari almis ancak daha sonra Baskanligimizi yapan donemin futbolcusu Muvaffak Menemencioglunun destekledigi futbolcular 19 Mart 1939 sezonunun ilk Milli lig karsilasmasina cikip oynamis ve maci 1-0 kazanmis. Lisans ibra edemeyen takimimiza Federasyon musamaha gostermis ve klube karsi futbolculari destekledigini basin yoluyla aciklamis.Genel Kurulumuz (Muesesan Heyeti) 29 Martta 1939 olaganustu toplanmis Yonetim kurulunun aldigi karara ragmen kendilerinden habersiz mac yaptiklari futbolcularini ciidi sekilde uyarmis tekrarinda klupten ihrac edileceklerini ve bu konuda Yonetim Kuruluna tam yetki vererek ihtar etmis. Genel Kurul ayni zamanda yonetim kurulunun futbol subesini bir sure tatil etme kararini kaldirmis 1939 yili milli ligine katilma karari almis.

Bunun uzerine Yonetim kurulu istifa etmis ve olaganustu kongre yapilmis.Goreve gelen Yonetim kurulu cok basarisiz olmus tarihimizin en kotu sonuclarini almisiz. 5. bitirdigimiz milli maclarda klupten ihrac edilen futbolcular sebebiyle maclara zaman zaman kalecisiz oynamak zorunda kalmis bek gorevi yapan Muzaffer kaleye gecmis hatta ve hatta maclara 10 dahi ciktigimiz olmus. 1940 yilinda kapatilan Gunes takimindan Melihi, Cihat Armani ve bir kac daha futbolcuyu transfer etmis ancak takimin cok yetersiz olmasi sebebiyle acinacak durumlara gelmisiz. Tarihimzdeki o sanli zaferlerin mazide kalmis ve futbol olarak cok gerilere gitmisiz.

O yillardada Fenerbahceyle oynanmaya haklari gasp edilmis. Santrafor Melih bir Vefa macinda iki Vefali futbolcu tarafindan bayiltilmis ve 15 dakika kendine gelememis. Kendine geldikten sonra sahaya geri donmus ve bir hava topuna ciktiginda ayni 2 Vefali oyuncuyu bayiltinca 9 ay ceza almis. Melih Kotanca; son derece cabuk, guclu ve gozu kara Fenerbahce askiyla dolu bir futbolcuymus onu safdisi etmek icin her macta ugrasilmis ve son olarak Vefa macinda Fenerbahce kulubune karsi bir komplo ve surup gelen dusmanca tutumun bir kaniti olmus. Melih 9 yil formasini giydigi Fenerbahce adina 185 macta oynamis ve 204 gol atmis bir oyuncuymus.

Federasyonun bu dusmanca tutumu, kapatilan Gunes de forma giyen milli sag bek Faruk Barlasin yoneticilerin sorumsuzlugu yuzunden 270 liralik kisa hizmet askerlik bedelinin odenmemesi ve bir cok konu yuzunden Fenerbahcemiz 41-42 yillarinda 2. le ve 3. lukle yetinmek zorunda kalmisiz. Genc kaleci Cihat Armanin transferi ve performansi uzun yillar Fenerbahce formasini giyecek olmasi camiamiza teselli olmus.13 yil Fenerbahce formasini giyme basarisini gosteren Cihat Arman Turkiyenin gelmis gecmis en iyi kalecisi unvanini kazanmis. Ucan kaleci Fenerbahcemizin orta dogu karmasi ile oynadigi macta unlu Fantonun 2-3 metreden cektigi sutu sakatlanma pahasina kurtarmis iki dakika sonra Wodwordun penaltisini cok ustaca celince mactan sonra kafile baskani ve hakem lorey ve butun ingiliz futbolcula Cihata kosup kutlamislar.Keza zamanin meshur futbolcusu Deak ten gol yemeyen tek kaleci Cihatmis, bir macta sol ust koseye vurdugu voleyi inanilmaz bir refleksle plonjon yap is ve kurtarmis bunun uzerine Deak gidip Cihatin elini sikarak tebrik etmis.

Mektelilerin kluplerde oynamasina tekrar izin verilince Fenerbahcemiz toparlanmis.1943 yilinda Galatasaray Izmirde Altinorduyu 4-0 yenmis Fenerbahce ise Goztepeye 2-1 yenilmis ve Galatasaray 1 puan ile liderlige yukselmis ayni aksam galatasaraylilar izmirde bir pavyonda sabaha kadar eglenmis mikrofonlarda Fenerbahceye hakaret edilmisine ragmen Fenerbahcelilerin sogukkanliligi sayesinde bir olay yasanmamis.

Bir sonraki hafta karsilastigimiz galatasaray macina ilk kez galibiyet yemini ederek cikmis ve sahayi galatasaraylilara dar ederek 1-0 yenmis ve sahadan taraftarlarinin omuzlarinda sampiyon tezahuratlari altinda ayrilmisiz.Daha sonraki haftalarda Vefayi 4-0, Besiktasida 4-1 yenerek 3.kez Milli Kume sampiyonu olmusuz.
1.TURKIYE LIGLERININ BASLANGICI
1959 TURKIYE LIGI VE FENERBAHCENIN ILK SAMPIYONLUGU
21 Subat 1959 da baslayan deplasmanli Turkiye liginin ilk yil sampiyonasi 16 klup arasinda 2 devreli ancak zaman azligi Beyaz ve Kirmizi adli 2 grup halinde tertiplanmis. Grup birincileri 2 final maciyla sampiyonu tayin etmis Beyaz grupta : Fenerbahce, Istanbulspor, Besiktas, Beykoz, Ankaragucu, Hacettepe, Altay ve Izmirspor mucadele etmis Kirmizi grupta ise: Galatasaray, Karagumruk, Adalet, Vefa, Ankara Demirspor, G.Birligi, Karsiyaka ve Goztepe mucadele etmis.

Fenerbahcemiz 12 Galibiyet ve 2 beraberlik alip 26 puanla, namaglup grup birincisi olmus attigimiz 29 gole karsin kalemizde sadece 7 gol yemisiz. Kirmizi grupta 20 puan alarak birinci olan Galatasaray ile finali 10 ve 14 Haziran 1959 da oynamisiz.

Ignas Molnarin yonetmindeki Fenerbahce herkes tarafindan favori gosterilmis. 18.016 biletli seyircinin odedigi 237.000 lira donemin hasilat rekoru olarak tarihe gecmis. Son 54 macinda yenilgi yuzu gormeyen Fenerbahce ilk Profesyonel ligi finalinde Galatasaraya, cok sert gecen bir karsilasma sonucunda Metin Oktayin golu ile 1-0 maglup olmus. Basinda son yillarin en sert maci olarak gundeme gelmis, faulsuz futbolu ile bilinen Metin Oktayin 13.dakikada Ozcan Arkoca salladigi kasti tekme sonucu Yugoslav hakem Markovic Metin Oktay'i ihrac etme tesebusunde bulunmussada bu hareketi sahaya giren Galatasarayli yoneticiler tarafindan onlenmis. Aglari yirtan gol olarak bilinen Metin Oktayin golu ise aylarca bakim gormeyen curuk aglar sayesinde konu edilmis oldugu Sn.Dr. Rustu Daglaroglu tarafindan kitapta ozellikle belirtilmis.

Finalin ikinci ayagi 14 Haziran 1959 da Inonu stadinda, yine rekor olarak tarihe gecen 26.533 biletli seyircinin 355.866 lira odedigi macta oynanmis. Fenerbahce dort gun once asiri sertlige goz yumdugu ve etki altinda kalarak kararlari degistirerek maci cigrindan cikardigini iddia ederek hakemin degismesini istemis, bu istek Federasyon tarafindan kabul gormus maca Italyan hakem Francesca Liveraniyi atamis.

Maca ; Ozcan-Saracettin,Basri,Naci(K)-Osman,Avni, Lefter,Seref,Yuksel-Can ve Niyazi onbiri ile maca baslamis.Bastan sona ustun bir futbol sergileyerek maci 9, 44, 70, 72. dakikalarda Yuksel, Naci, Mustafa ve Serefin golleri ile 4-0 kazanarak rakibini surklase ederek ilk Turkiye 1. ligi sampiyonlugunu ilan etmis. 160. ezeli rekabet macinda rakibini farkli yenen Fenerbahce kupasini federasyon baskani Faik Gokaydan almis ve sampiyonluk turu atmis.

Kulübün Başkanları
Nurizade Ziya Songülen 1907-1908
Ayetullah Bey 1908-1909
Tevfik Haccar Taşçı 1909-1910
Osman Fuat Efendi 1911
Hamit Hüsnü Kayacan 1912-1914
Salih Hulusi Kezrak 1914-1915
Mehmet Sabri Toprak 1915-1916
Dr.Nazım Bey 1916-1918
Refik Ahmet Nuri Sekizinci 1918-1920
Ömer Faruk Efendi 1920-1923
Mehmet Sabri Toprak 1923-1924
Nasuhi Baydar 1924-1925
Ali Naci Karacan 1925-1927
Muvaffak Menemencioğlu 1927-1932
Sait Selahattin Cihanoğlu 1932-1933
Hayri Cemal Atamer 1933-1934
Mehmet Şükrü Saraçoğlu 1934-1950
Ali Muhittin Hacı Bekir 1950-1951
Osman Kavrakoğlu 1951-1953
Bedii Yazıcı 1953-1954
Osman Kavrakoğlu 1954-1955
Zeki Rıza Sporel 1955-1958
Agah Erozan 1958-1960
Medeni Berk 1960
Hasan Kamil Sporel 1960-1961
Razi Trak 1961-1962
Dr. İsmet Uluğ 1962-1966
Faruk Ilgaz 1966-1974
Emin Cankurtaran 1974-1976
Faruk Ilgaz 1976-1980
Razi Trak 1980-1981
Ali Şen 1981-1983
Faruk Ilgaz 1983-1984
Fikret Arıcan 1984-1986
Tahsin Kaya 1986-1989
Metin Aşık 1989-1993
Güven Sazak 1993-1994
Hasan Özaydın 1994
Ali Şen 1994-1998
Aziz Yıldırım 1998-...

Kulübün Teknik Adamları

1907-1911: Dalaklı Hüseyin
1911-1915: Galip Kulaksızoğlu
1915-1921: Fuat Hüsnü Kayacan
1921-1924: Mustafa Elkatipzade
1924-1926: Sami Coşar
1926-1929: Hikmet Mocuk
1929-1932: Necmettin Çakan
1932-1935: Jozsev Seveng
1935-1938: James Elliot
1938-1939: Jozsev Seveng
1939-1941: G. Nemetz (3 ay)
1941-1944: John Prayer
1945-1947: Fikret Arıcan
1947-1948: Ignace Molnar
1948-1949: Cihat Arman
1949-1951: Peter Molloy
1951-1951: James Mc.Cormick (2 ay)
1951-1953: Laszlo Szekelly
1953-1955: Zarko Mihailoviç
1955-1955: Imre Markos
1955-1956: Fikret Arıcan
1956-1957: Laszlo Szekelly
1957-1959: Ignace Molnar
1959-1960: Mehmet Reşat Nayır
1960-1961: Laszlo Szekelly
1961-1962: Necdet Erdem
1962-1964: Miroslav Kokotoviç
1964-1965: Oscar Hold
1965-1966: Necdet Erdem
1966-1967: Abdullah Gegiç
1967-1968: Ignace Molnar
1969-1970: Trian Ionescu
1970-1971: Constantin Teasca
1971-1972: Sabri Kiraz
1972-1975: Waldir Pereria Didi
1975-1976: Abdullah Gegiç - Necdet Niş
1976-1976: Abdullah Gegiç
1976-1978: Tomislav Kaleperoviç
1978-1979: Necdet Niş
1979-1979: Şükrü Ersoy
1979-1980: Ziya Şengül
1980-1982: Friedel Rausch
1982-1982: Enver Katip (2 ay)
1982-1984: Branko Stankoviç
1984-1985: Todor Veselinoviç
1985-1986: Kalman Meszoly
1986-1986: Ziya Şengül
1986-1987: Branko Stankoviç
1987-1987: Yılmaz Yücetürk
1987-1988: Paul Csernai
1988-1988: Ercan Aktuna
1988-1990: Todor Veselinoviç
1990-1990: Ömer Kaner (3 maç)
1990-1991: Guus Hiddink
1991-1991: Erol Togay (3 maç)
1991-1991: Tınaz Tırpan (2 ay)
1991-1993: Josef Venglos
1993-1995: Holger Osieck
1995-1995: Tomislav Iviç
1995-1996: Carlos Alberto Parreria
1996-1997: Sebastiano Lazaroni
1997-1997: Todor Veselinoviç
1997-1998: Otto Bariç
1998-1999: Joachim Löw
1999-1999: Rıdvan Dilmen (4 ay)
1999-2000: Zdenek Zeman (3 ay)
2000-2000: Turhan Sofuoğlu (5.5 ay)
2000-2001: Mustafa Denizli (1.5 sene, 24 Aralık 2001)
2002-2002: Werner Lorant (3 Ocak 2002-9 Aralık 2002)
2002-2003: Ahmet Oğuz Çetin (10 Aralık 2002-7 Nisan 2003)
2003-2003 : Tamer Güney (7 Nisan 2003-2 Haziran 2003)
2003- : Christoph Daum (2 Haziran 2003-)


Alınan Kupa Sayısı

İSTANBUL FUTBOL LİGLERİ 16
İSTANBUL ŞİLDİ 4
İSTANBUL KUPASI 1
MİLLİ KÜME 6
TÜRKİYE FUTBOL ŞAMPİYONASI 3
SPOR-TOTO KUPASI 1
DONANMA KUPASI 4
BALKAN KUPASI 1
TSYD KUPASI 12
BAŞBAKANLIK KUPASI 8
CUMHURBAŞKANLIĞI KUPASI 6
TÜRKİYE + FEDERASYON KUPASI 4
ATATÜRK KUPASI 2
TÜRKİYE 1. LİGİ 15
TOPLAM 83


Amblemin Hikayesi




Bugün yüzbinlerce göğsü süsleyen Fenerbahçe Kulüp Rozeti 1910 yılında, kulübümüzün 33 numaralı azası ve devrinin Penaltı Kralı olarak bilinen sol açık Topuz Hikmet tarafından çizildi, Tevfik Haccar (Tasçı) tarafından Almanya'da yapıldı. Beş renkten oluşan rozette Fenerbahçe Spor Kulübü 1907 yazısını taşıyan beyaz çerçeve temizlik ve açık yürekliliğin , kırmızı ton sevgi ve bağlılığın ifadesi olup bayrağımızı sembolize eder. Ortada bulunan sarı lacivert kalp şeklindeki sarı, Fenerbahçe'ye duyulan gıpta ve kıskançlığı, lacivert ise soyluluğu tasvir eder. Bu iki renk arasından yükselen palamut dalı ise, Fenerbahçelilik'in kudret ve kuvvetinin ifadesidir. Yeşil renk ise yükselen bu kudret için başarının mukadder oluşunu gösterir.

Topuz Hikmet rozetimizin hikayesini şöyle anlatır :

Kulübümüzün rengi sarı-beyazdan sarı-laciverte çevrildikten sonra bu yeni renklerimizle bezenmiş bir rozet yaptırılması işi bahis mevzuu oldu. Arkadaşlarım bu rozetin çizilmesini bana bıraktılar.
İlk önce bayrağımızın renkleri kırmızı ile beyazı bir araya getirdim. Sonra kırmızı üzerine bir kalp şekli çizerek bunu sarı-laciverte boyadım ve üzerine de metanet, kuvvet ve sağlamlığın ifadesi olan meşe dalını resmettim. Beyaz kısma da kulübümüzün ismini ve tesis tarihini yazdım. Rozetimizi çizerken, ona şu manayı vermeye çalıştım; 'Kalpten gelen bir bağımlılıkla bu kulübe hizmet etmek'.
Çizdiğim şekil arkadaşlar tarafından beğenildi ve yeni rozetlerimiz o tarihlerde Almanya'da bulunan arkadaşımız Tevfik Haccar'ın delaletiyle orada yaptırıldı. Yeni harflerin kabulünden sonra aynı şekilde muhafaza edildi. Sadece 'Fenerbahçe Spor Kulübü - 1907' yazısı yeni harflerle tebdil olundu.


FENERBAHÇE ŞÜKRÜ SARACOĞLU STADYUMU





Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu, Fenerbahçe futbol takımının karşılaşmalarını oynamakta olduğu stadyum.Aziz Yıldırım’ın başkanlığı süresinde, kapasitesi makul anlaşmalarla arttırılan ve arttırılmaya devam edilen Mabedimiz Avrupa’nin sayılı futbol statlarından birisi olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.

Fenerbahçe Şükrü Saracoglu Stadyumu, yurdumuzun ilk nizami futbol sahasıdır. İlk olarak Union Club adı altında 1908 yılında faaliyete geçmiştir. Bu tarihten önce de alan Papazın Çayırı ismiyle bilinir ve burada futbol karşılaşmaları yapılırdı. Yılların Papazın Çayırı’nın, bir futbol stadyumu olması, bir tesadüf eseri gerçekleşti.



1908 yılı temmuzunda, Şehremini Operatör Cemil (Topuzlu) Bey’in, hürriyet kahramanlarına yardım amacıyla verdişi davetin konuklarından ve yurdumuzda futbolu ilk oynayan ailelerden Reji Whittall’in, gençliğin spora ve özellikle futbola olan istek ve ilgisi doğrultusunda bir futbol sahası yapılması gerekliliği yönündeki konuşmasının ertesi günü, bu kişiler, Fenerbahçe Başkanı Ziya (Songülen) Bey, birkaç İngiliz ve maruf Rıfat Bey’le bir toplantı yaparak, saha için en uygun yerin, Hazine’ye ait olan bu çayır olduğuna karar verdiler.

Başkatip Cevat aracılığıyla konu, Osmanlı Sultanı II. Abdülhamit’e götürüldü. Teklifi önce kabul etmeyen sultan daha sonra yıllığı 30 altın kira karşılığında Union Club ile 20 yıllık bir sözleşme yapılmasına karar verdi. 3.000 altına mal olan, çayırın tahta perdeyle çevrilmesi ve bir lokal inşaatı sonrasında saha, futbol karşılaşmalarını izleyen kışa kadar hazır hale getirildi.


Ancak futbola olan ilginin azlığı, kiranın karşılanamamasına neden oluyordu. Saha 1909 yılında bir yıllığına Fenerbahçe Kulübü’ne kiralandı. Birinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesi üzerine İngilizler düşman konumuna geçtiler. Dolayısıyla Union Club ile ilgilenmediler. Türk hissedarların da dağılması üzerine sahipsiz kalan Union Club’a, 1915 yılında Kara Kemal tarafindan el konuldu ve ismi İttihat Spor Kulübü olarak değiştirildi.

Basri Bay isimli bir kişinin işletmeciliğine bırakılan, yeni ismiyle İttihat Spor Sahası, İstanbul’un işgal devri ortalarına kadar tüm sportif faaliyetlerin yeri oldu. 1922 yılında sahanın işletmesi, Basri Bey’in vekili olan Emin Bey’e geçti. Bu kişi de bilinmeyen bir nedenle sahanın işletmesini, Ali Sami, Cevdet ve Tevfik Bey’lerden oluşan bir heyete bıraktı.

Taksim Stadı’nın inşaatı ile birlikte, kendi haline bırakılan saha, 1929 yılında Fenerbahçe tarafından kiralandı ve 25 Ekim 1929 tarihinde yapılan bir spor bayramı ile tekrar hizmete sunuldu. Aynı gün ismi Fenerbahçe Stadı olarak değiştirildi. Bu tarihten itibaren gelişmeler de başladı.

[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]30 Eylül 1931 tarihinde yapılan inşaatla stadın dışarısıyla ilişkisi kesildi. Yapılan birçok değişiklik sonrasında 13 Mayıs 1932 tarihinde, Vali Muhittin Üstündağ’ın katıldığı törenle, Fenerbahçe Stadı’nın açılışı yapıldı. Fenerbahçe Spor Kulübü’nün Kuşdili’nde bulunan lokalinin yanması sonrasında, kiracısı olduğu stadı satın almaya karar vermesi, bugünlerde Maraton tribünün yıkılmaya başlandığı ve kapasitesinin yakın bir gelecekte 62.000 kişiye çıkacağı modern stadyumun temel taşlarını oluşturmuştur.

Ülkenin en önemli kulübü olan Fenerbahçe’nin yangın nedeniyle düştüğü bu kötü durum, devlet yöneticilerini de üzmüş ve onları Fenerbahçe’ye yardım etme konusunda ikna etmiştir.

Şükrü Saracoğlu’nun ve Kemal Onan’ın da üstün gayretleriyle, 36.000 metrekarelik bu alan ve içinde bulunan bina, 27 Mayıs 1933 tarihinde, 9.000 TL bedeli 10 ayda ödenmek kaydıyla Fenerbahçe Spor Kulübü’nün malı oldu. Bununla birlikte Fenerbahçe Türkiye’de stat mülkiyetine sahip ilk kulüp olma özelliğini kazandı. Bu gurur verici unvan aynı zamanda bazı sorumluluklar da getiriyordu beraberinde. Sorumluluklarının bilincinde olan Fenerbahçe, 14 Temmuz 1933 tarihinde yapılan bir eşya piyangosundan elde edilen 17.000 liralık geliri Fenerbahçe Stadı’na harcadı.

Aynı yıl törenlerle yapılan açılışta, ikinci başkan Celal Bey şunları söylüyordu :

"Muhterem hanımefendiler, beyefendiler. Üç senedir yeni bir hamlede ve başarılmış yeni bir işle huzurunuza çıkıyoruz. Üç senelik dar ve kısa bir zamana sıkıştırılmış olan bu işler şunlardır.

25 senelik, canlı ve muvaffakiyetli bir hayatın hatıralarını taşıyan eski kulüp binası, kaderin hain ve kötü bir tamahına kurban olarak yandı. Simsiyah bir gecenin sabahı kendimizi simsiyah bir kömür yığını karşısında bulduk. Elimizde Fenerbahçe isminden başka hiç bir sey kalmamıştı. Yangından çok az zaman evvel fakir bir kiracı olarak girdiğimiz bugünkü Fenerbahçe stadına elimizde kalan enkaz ile sığındık. Bu sene Fenerbahçe 26. yıl dönümünü kutlarken yeni ve büyük bir mazhariyete erdi.

Gazi hazretleri gençliğe ve Fenerbahçe’ye büyük ve kıymet biçilmez bir iltifatta bulundular. Heykellerinin Fenerbahçe stadına dikilmesine müsaade ettiler. Bütün Fenerbahçeliler aczimizle, bu aczi mutlakla buna nasıl teşekkür edeceğimizi bilmiyoruz. Bu heykelle bu saha yıkılmaz ve dağılmaz bir kütle haline gelmiştir. Bu topluluk, bütünlük ve birlik aynı zamanda bütün memleketin bir sembolüdür de. Bu heykel burada azmin ve tesanütün ve disiplinin bir resmi olarak yükseliyor. Bu heykele bakanın kalbi temiz ve yeni bir hamle ile çarpar. Bu heykele bakan bozguncu ve serkeş olamaz bu heykele bakanın kalbi yenilmez ve yenilemez."
Şükrü Saracoğlu



Fenerbahçe kulübüne 17 yıl boyunca Başkan olarak hizmet veren eski başbakan ve bakanlardan Şükrü Saracoğlu’nu, oğlu Yılmaz Saracoğlu tarafından derlenen ve hakkında basında çıkan yazılardan bazılarının yer aldığı "Şükrü Saracoğlu ve Dönemi" isimli kitap ve çeşitli kaynaklardan bir derleme hazırlanmıştır.

Bugünkü stad'a 22 Temmuz 1998 yılında alınan Yönetim Kurulu kararı ile ismini veren, Fenerbahce Kulübün’de en uzun süre başkanlık yapmış kişi olan rahmetli Şükrü Saracoğlu’nu, bir kez daha sevgi, saygı, şükran ve rahmetle anıyoruz.


MEHMET ŞÜKRÜ SARACOĞLU

Şükrü Saracoğlu

Mehmet Şükrü Saracoğlu, siyaset ve devlet adamı, Türkiye Cumhuriyeti’nin beşinci Başbakanı. 1887 yılında Ödemiş’te doğdu. Mülkiye Mektebi’ni (1909) bitirdikten sonra İzmir liselerinde öğretmenlik yaptı. Birinci Dünya Savaşı yılarında Cenevre Siyasal Bilimler Fakültesi’ni bitirdi. İkinci dönem çalışmalarına başlayan T.B.M.M.’ye, İzmir milletvekili olarak katılan Mehmet Şükrü Bey, Fethi Okyar hükümetinde Milli Eğitim Bakanı (1924-1925) oldu.

1926’da da Türk ve Yunan halklarının değiştirilmesi amacıyla kurulan Muhtelit Mübadele Komisyonuna Türk delegasyonu olarak seçildi. Dördüncü ve Beşinci İnönü hükümetlerinde Maliye Bakanlığına (1927-1930) getirilen Şükrü Bey, henüz kalkınma programının oluşturulamadığı bu dönemde, Türk ekonomisinin ancak köyden başlatılacak reform çalışmalarıyla kalkınabileceğini ileri sürdü. Bunun yanı sıra memur sınıfının sorunlarına eğilerek personel ve emeklilik kanunlarını yürürlüğe koydu. İktisadi alanda yaptığı işlerden biri de, yabancı bankaların elinde iç ve dış ticaret mevsimlerine göre düşürülen, Türk parasının değerinin korunmasını sağlamasıydı. Bu amaçla Merkez Bankasını kurdu (1930). Aynı yıl sağlığı nedeniyle görevinden ayrılmak zorunda kalınca, Türkiye’nin iktisadi sorunları üstüne inceleme ve araştırma yapmak üzere A.B.D.’ye gönderildi (1931). Dönüşünde Türk Pamuk Sanayii’nin temellerini atan bir rapor hazırladı. 1932’de Osmanlı İmparatorluğu’nun borçlarıyla ilgili sorunları çözümlemek üzere Paris’te yapılan görüşmelerde Türkiye’yi temsil etti ve 1933 antlaşmasını imzaladı.

Adalet Bakanlığı (1933-1939) yıllarında, Yargıç ve Avukatlar Kanunu’nu, Suçüstü, İcra-İflas Kanunları’nı yürürlüğe koyması, iş esasına dayanan cezaevleri kuruluş yasalarını uygulamaya sokarak, bu amaca dayalı İmralı cezaevini kurması önemli girişimleri arasındaydı. Saraçoğlu’nun en önemli görevi, İkinci Bayar hükümetinde (1938-1939) ve Saydam Hükümetlerinde (1939-1942) Dışişleri Bakanlığı oldu. 1942’de hükümeti kurmakla görevlendirildikten sonra da (1942-1946) zaman zaman Dışişleri Bakanlığını üzerine almak zorunda kaldı.

1940’ta İngiliz ve Fransız’ların, Türkiye’yi İtalya’ya karşı savaşa sokma isteklerini reddetti. 1948’de T.B.M.M. başkanlığına seçilen Saraçoğlu 1950’den sonra siyasi hayattan çekildi. 1953 yılında İstanbul’da öldü.


Neutralizer isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konu Sayısı: 317
Takımınız:
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Konu Araçları
Stil

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz Aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 01:41 .


Powered by vBulletin
Copyright © 2000-2007 Jelsoft Enterprises Limited.
Sitemap
6, 5, 3, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 113, 16, 17, 18, 19, 81, 20, 27, 22, 23, 24, 25, 26, 48, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 43, 136, 40, 58, 45, 42, 44, 46, 47, 53, 54, 55, 56, 57, 59, 60, 70, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 68, 69, 71, 72, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 82, 83, 96, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 98, 97, 100, 101, 102, 103, 106, 104, 105, 112, 109, 108, 107, 110, 111, 114, 115, 118, 116, 117, 119, 148, 154, 124, 165, 122, 120, 123, 121, 150, 153, 125, 128, 129, 131, 132, 133, 134, 135, 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 151, 149, 202, 175, 164, 152, 167, 155, 156, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 195, 169, 166, 168, 170, 171, 172, 199, 174, 173, 196, 200, 176, 177, 180, 178, 179, 182, 189, 187, 184, 186, 191, 192, 193, 194, 197, 198, 201, 203, 229, 204, 205, 206, 207, 208, 209, 210, 211, 212, 213, 214, 215, 216, 217, 218, 219, 220, 221, 222, 223, 224, 236, 231, 232, 233, 234, 235, 237, 240, 239, 241, 243, 242, 244,