Kokain, Güney Amerika'da yetişen Eritroksilon Koka bitkisinden elde edilen bir alkaloiddir. Yerliler, eski dönemlerden beri bunun yapraklarını uyarıcı etkisi için çiğnemişlerdir. 1800'lerde bir çok hastalığın tedavisi için kullanıldı. Papa Leo XII, Sigmund Freud, Jules Verne ve Thomas Edison gibi bir çok ünlü isim tedavide kullanımını önerdi. 1914'de uyuşturucu olarak sınıflandırıldı.
Coca-cola, orjinal olarak kokain içermekteydi ve 1888'de ''yorgunluğu geçiren içecek''olarak reklam yapıyordu. Coca-cola daha sonra kokaini içeriklerinden çıkarmış ve yerine kafein koymuştur.
Kokain, bağımlılık potansiyali en yüksek ve en tehlikeli maddelerden biridir. Beyaz bir tozdur. Kokainin tek dozu bile fiziksel bağımlılık yapabilir. Burna çekme, en sik kullanılan yoldur. Populer metod bir ayna üzerinde çizgiler yapmak ve bir çubuk ya da rulo yapılmış banknot ile çekmektir. 3 dakikada etki eder. Enjeksiyon daha risklidir. Kokain suda eritilip enjekte edilir. 20 saniyede etki eder. Enjekte edilen madde, saf ve steril olmadığı için risklidir. İğne paylaşımı, Hepatit B-C (sarılık) ve AIDS dahil enfeksiyon riski getirir. Dumanını içe çekme, beyne kokaini göndermenin en hızlı yoludur. 10 saniyeden kısa bir sürede etki eder. En kolay bağımlılık yapan yol da budur.
Kokain, her sosyoekonomik seviyede kullanılmaktadır. Ttitreme, sara nöbeti, enfeksiyon, kalp krizi, inme, psikoz ve ani ölüme neden olabilir. Kronik kullanım, performansı ileri derecede düşürür.