Bir delikanlının yolu, Karadeniz’de tanımadığı bir köye düşmüş ve o akşam orada bir misafirperver Temel’in evinde kalmış...
Yemekler yenmiş, çaylar içilmiş... Genç köylü delikanlılarıyla sohbeti koyulaştırılmış...
Söz kaynanalara gelince oradan bir genç;
“-Doğrusu ben öyle cadı kaynanalara hiç dayanamam... Boğazını sıktığım gibi öldürürüm...”
Temel bu sözleri duyunca yanındaki Dursun’un kulağına eğilmiş;
“-Dursun Efendi, dünyada ne isterdim biliyor musun?...”
-Ne isterdin Temel Efendi?...
“-Habu yürekli uşağı kendime damat yapmak...”