Geri git   Van.GEN.TR Forum | Yerel Van Forumu > Bilgisayar > İşletim Sistemleri

İşletim Sistemleri Windows ve Linux hakkında herşey...

Cevapla
 
Konu Araçları Stil
Alt 01/04/08, 22:50   #1
Bur2
Korgeneral
 
Bur2 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Oct 2007
Bulunduğu yer: evde :)
Yaş: 45
Mesajlar: 2.544
Tecrübe Puanı: 50 Bur2 has a reputation beyond repute Bur2 has a reputation beyond repute Bur2 has a reputation beyond repute Bur2 has a reputation beyond repute Bur2 has a reputation beyond repute Bur2 has a reputation beyond repute Bur2 has a reputation beyond repute Bur2 has a reputation beyond repute Bur2 has a reputation beyond repute Bur2 has a reputation beyond repute Bur2 has a reputation beyond repute
Standart İşletim Sistemleri hakkında bilgi 2

İşletim sisteminin gerekliliği:
Tim Roberts'in geliştirdiği ve bugünkü PClerin atası sayılan Altair üzerinde BASIC'i çalıştırmak için Bostaon'dan Albuquerqe şehrine uçan Allen olayı uçak iniş halindeyken farkeder ve "Aman Tanrım" diye bağırır. Bootstrap programı yazılmamıştır. Kağıt kalemle bunu yazar. Sonradan Gates ile Allen bu bootstrap programını kimin daha önce yazabileceğini bulmak amacıyla bir yarışma yaparlar. Gates kazanır. DOS gibi bir çok işletim sisteminin temelleri böyle atıldı. Yeni sistemlere programların yüklenmesi için bir takım ara birimlerin yazılmasının gerekliliği programcıları bir işletim sistemi geliştirmeye zorladı. İşletim sistemleri makinenin özelliklerini tanıyarak onların yüklenen programların bundan mümkün oldukça maksimum derecede faydalanmasını sağlar.
CPM:
İlk işletim sistemi olarak bilinen yazılım CPM'dir. Digital Research Corporation'dan Gary Kildall tarafından geliştirilmiştir.
UNIX:
Arkasından UNIX işletim sistemi bir grup insanın bir iki aylık çabasıyla geliştirildi. Bunlar 3-4 ay içerisinde sadece yemek temin etmek için dışarı çıkarak sabahtan akşama kadar kapalı ve sadece bilgisayarla uğraşarak yazmışlardı. Yazılım çoğunlukla C dilinde yazılmıştı. Bunun içerisinde çok az bir bölüm ASSEMBLER dili ile yazılmıştı. Ayrıca tamamiyle kaynak kod olarak taşınıyordu. Herhangi bir sisteme program taşındığında (ister PC, ister ALPHA SERVER) kaynak kodlar (C kodları) işlemciye göre yeniden derlenir. Böylece o donanıma tamamen sanki bir kalıp gibi oturur. Böylece makinede var olan tüm özellikleri sonuna kadar kullanabilir. İşletim sisteminin tüm parçalarının kaynak kodları kurulumuyla beraber gelir. NT 5.0 çıkana kadar da 128 bit işletim sistemi olarak sadece UNIX vardı.
SYSTEM 7:
Bu grubun dışında MAC ortamı için APPLE firması MAC işlemcisine ve donanımına özel bir işletim sistemi geliştirdi. En son işletim sistemi olarak yanlış bilmiyorsam SYSTEM 7 mevcut. MAC bilgisayarlar PC'ler gibi donanım standardından yoksun sistemler değildir. Yani MAC üzerinde zaten gerekli donanımın tamamı mevcuttur. Eğer istenirse ek olarak sadece Ram, Ethernet ve modem takılabilir. Bunların dışında başka bir donanım eklemek mümkün değildir. Bu donanımlarda belli standartlara sahip olması gerketiğinden çoğunlukla APPLE veya APPLE'ın desteklediği bir firma tarafından geliştirilmektedir. Donanım özellikleri sır gibi saklandığı için APPLE'a rakip MAC üreten başka bir firma çıkmamıştır.
DOS:
PC ise donanım olsun ek birimler olsun tamamiyle açık bir sistemdir. Yani her isteyen PC'ye bu kartı ben yaptım deyip istediği kartı takıp donanımını yazdığı programa kullandırabilir. Bu ise her ne kadar standart oluşumunu engellese de fiyat ve çeşitlilik açısından müşteriye cazip gelmektedir. PC ortamında ise IBM donanımı ürettikten sonra bunun için işletim sistemi olarak ilk önce DIGITAL RESEARCH firmasına DOS teklif edildi. DR'nin sahibi ise resmen filmlerdeki gibi şapkasıyla botuyla tam bir kovboy gibi bir tip. Bu kişi teklifi uçaktayken alıyor. IBM'de kim oluyor biz bu kadar ufak bir firma ile çalışmayız ve bizim daha büyük projelerimiz var buna vakit ayıramayız deyip teklifi geri çeviriyor. (Hayatının hatasını yapıyor) Microsoft o sıralar zemin altında bir ufak bürodan ibaret. Firma Bill Gates ve okuldan bir arkadaşıyla beraber kurulmuştur. (Her ikiside daha sonra okuldan atılmışlardı) IBM DOS yazılımını microsoft'a teklif edince onlar için çok büyük olan bu projenin üstüne atlamışladı. IBM DOS 1.0 bir acayip sistemdi. Disket sürücüsü ve hard disk kontrolü olmadığından doğrudan makinenin ROM'una yükleniyordu. Ancak DOS'ta daha ne Floppy ne de hard disk tanınıyor. Arkasından DOS'un yeni sürümleri çıktı. Bu işletim sisteminde yine yanlış hatırlamıyorsam ilk dönemlerinde sadece 360 KB'lik floppy'leri görüyordu. Daha sonra yine yanlış hatırlamıyorsam 10 MB HARDDISK (1GB,10GB disk değil daha ilk dönemlerde 10MB disk vardı.) tanınıyordu. O zamanlar FAT denen bir yapı oluşturuldu. İlk dönemler daha partition yoktu. Ve daha ilginci Directory yapısı henüz keşfedilmemişti. Sadece ROOT denen kök dizin vardı. Ve bütün dosyalar buraya kopyalanıp siliniyor ve yeniden isimlendirilebiliyordu. Daha sonradan önce ikinci disk desteği kondu. Sonra da dizin yapısı sisteme eklendi. Bir sonraki aşama ise Partition yapısı. Bu yapı sadece HARDDISK'lere eklendi. FAT-12 denen Fat yapısı kullanırken bir sonraki aşama olarak FAT-16'ya geçildi. DOS'taki DISK erişiminde kullanılan tanımlar ve Diskin bölümleri başka bir başlık olarak bu sitede yer alacaktır. DOS'taki dosya yönetim sistemi biraz UNIX'ten birazda CPM'den çalıntıdır. UNIX'te dosyalara erişmek için handle adı verilen 4 byte uzunluğunda bir rakam ile kontrol edilmektedir. Yani bir dosyayı açtığında açılan bu dosya için açan programa bir rakam döndürülür. Sonra bu rakam ile dosya üzerinde okuma yazma gibi işlemler gerçekleştirilir. Aynı zamanda FCB denen file control block denen bir tablo ile dosya açılır. Bu ise CPM'den alınmadır. Dosyanın durumu FCB denen bir tabloda tutulur. FCB dosyayı açan program tarafından oluşturulur. Bunun eksikliği ise açılacak dosyanın illa o anda bulunulan dizinde olması gerekiyor. Yani FCB'de açılan dosya için yol bilgisi yoktur. Yani PATH bilgisi FCB'de tutulmadığından hemen hemen terkedilmiştir. CONFIG.SYS içerisindeki FCBs bilgisi açılabilecek maksimum FCB sayısını belirlemek için kullanılır. FILES ise handle kullanılarak açılabilecek maksimum dosya sayısını belirler. MS ürünlerinin tutulması için olabildiğince ürünlerinin kullanılmasını teşvik etmiştir. Ücretsiz veya küçük ücretlerle upgrade, yazılımcılara verdiği sınırsız destek. (TECHNET (2-3 ayda bir yayınlanan 3-4 CD'lik bir paket), online documentation, ve kendi yazdığı programlara ait API (Application Program Interface) fonksiyonları) Bu şekilde kendi ürünleri üzerinde yazılım geliştirilmesini teşvik ederek rakiplerini ezip geçmiştir. Çünki rakip firmalar genelde arka planda yaptıkları işlerin pek bilinmesini istemezler. Bunların başkaları tarafından kullanılması ve kendi ürünleri üzerinde çalışan rakip ürünler çıkması alanında tek olmak isteyen firmalara ters gelmektedir. Düşünebiliyormusunuz yazdığınız bir program içerisinden EXCEL'i çağırıp program çıktılarını EXCEL'e yaptırıyorsunuz veya güzel bir text editörü yazmak yerine WORD'ü kullarak çıktılarını alıp kaydedebiliyorsunuz. Diğer taraftan programlarının kopyalanmasına karşı herhangi bir engel koymamıştır. Bu şekilde programları bir virüs gibi dünyadaki hemen hemen on binde 9999 PC üzerinde MS ürünleri bulunmaktadır. Dolayısıyla her yeni çıkan ürünü hemen talep görmektedir.
OS/2:
IBM'in Microsoft ile yaptığı anlaşmada Bill Gates'in hukukcu olmasından kaynaklanan ve Microsofta DOS konusunda avantajlar sağlayan maddeler mevcuttu. DOS 2.x serisinden sonra Microsoft yazdıklarını IBM'e sattıktan sonra kendiside bu yazdığı programları Microsoft DOS olarak piyasaya sürdü. Bu DOS 5.0'a kadar devam etti. IBM'in DOS'u IBM DOS, Microsoftun DOS'u ise MSDOS olarak tanındı. IBM bu durumdan zarar gördüğünü farkedince kendisi yazılım grubu ile OS/2 isimli yeni bir işletim sistemi yazdı. Bu işletim sisteminde DOS'un single user, single task (Tek kullanıcı ve tek işlem) özellikleri bir kenara atılmıştı. Bu işletim sistemi ise single user ama multi task idi. DOS programlarını da çalıştırabilmesine rağmen IBM'in yanlış politikaları sonucu adı genelde duyulmadı.
WINDOWS:
WINDOWS'un gelişimi ise tamamen MAC'in grafik ekranından kaynaklanan kullanım kolaylığı ve tam bir ofis makinesi olması nedeniyle piyasada ofislere yerleşmeye başladı. MS bunun önüne geçmek için WINDOWS yazılımını piyasaya çıkardı. Windows 1.0 dünyada en fazla çakan çakılan ve kurulumu zor bir yazılımdı. Ayarlarını yapmak düzenlemek kullanmak son derece zor idi. WINDOWS 2.0 ise nispeten çok daha düzeltilmiş bir sürüm idi. 8086'da çalışabilen (çalışan diyorum 1.0 pek çalışmıyordu.) tek windows yazılımıdır. Ama tam oturması WINDOWS 3.0'da oldu. Ama Win.Com dosyası konfigurasyona göre değişmesi gerekiyordu. Yani ekran kartı değiştiğinde WINDOWS 3.0'ı sıfırdan kurmak gerekiyordu. 3.1'de ise bu durum düzeltildi.
NOVEL:
Diğer taraftan NOVEL işletim sistemi network ortamında aldı yürüdü. DOS,OS/2 ve UNIX ortamında da çalışabilmesi baya bir avantaj sağlıyordu. Netwok dendiği zaman akla NOVEL geliyordu. Novel eğitim konusunda olsun yazılım konusunda olsun oldukça açık ve standartları olan bir politika takip etti. Böylece microsoft bu alana girmeden evvel % 90 networkler novel ile kuruluyordu. Geri kalanlar ise UNIX'in elindeydi.
WINDOWS NT:
DIGITAL firmasının kendi donanımlarında kullanmak üzere DG-UX (Digital unix) yazılımını hazırladı. Bu yazılım bittikten sonra elemanlarını işten çıkarttı. Bunlar doğrudan microsoftta işbaşı yaptılar. Microsoftun ilk hedefi Novel'in tahtına oturmaktı. Ön yüz olarak elinde windows gibi bir arabirim vardı. Bunu bu elemanlara vererek en azından novel kadar güçlü bir işletim sistemi yazılmasını istedi. Bu gruptakiler oturup WINDOWS NT'yi yazdılar. NT ön yapı ve arkadaki dos desteği olarak her ne kadar diğer microsoft ürünlerini andırsada tamamen farklı bir işletim sistemidir. Biliyorsunuz UNIX ortamında emülasyonla DOS programları çalıştırılabilmektedir. Ayrıca UNIX'teki XWINDOWS ortamındaki arabirim ise istenilen şekile dönüştürülebiliyor. Ayrıca TCP/IP tamamen unix temelli network protokolüdür.Ayrıca NT'deki NTFS disk yönetim sistemi ise UNIX'in kullandığı disk yönetim sistemine benzer ama nispeten daha geliştirilmiştir. Ayrıca multitasking özellikleride esasında UNIX'in yapısına benziyor. PID, Priority vb... Herneyse isteneni yaptılar ve WINDOWS NT şatafatıyla geldi. Bir süre sonra NOVEL'in dağıtık yapıdaki eksikliği ve UNIX'in bu noktadaki karışıklığını aşmasıyla novel'i yerinden etti. Ancak eski sistemlerde hala Novel tahtını koruyor. NT unix gibi domain yapısı, uzak makinelere ulaşımı ve diğer bir çok konudaki yetenekleri ile Novel'den çok ilerdeydi.
Windows 3.11
Client olarak Windows 3.11 denen yeni bir işletim sistemi çıkartıldı. Bu tamamiyle network özellikleri ile donatılmış bir WINDOWS yazılımı idi. Kendi başına bile diğer network yazılımlarından çok daha ileri ve daha az istekleri olan işletim sistemi olma özelliği ile CLIENT SERVER fonksiyonlarını tamamıyla yerine getirebiliyordu. Getiremediği bir iki fonksiyon ise NT işletim sistemi tarafından karşılanıyordu. Bu şekilde çok geniş ağ yapıları kurmak mümkün oldu.
WINDOWS 95
Bütün bu client server mimarisinin yanısıra internet fonksiyonları konusunda 3.11 tam yeterli değildi. Ayrıca NT ise tam anlamıyla bir internet makinesi değildi. Internete bağlantı ve internet fonksiyonları ile klasik windows görünümünden farklı bir önyapı NT'den alınma bazı fonksiyonlarla birleştirildi. Ortaya 95 çıktı. 95 için inanılmaz bir reklam yapıldı. Esasında 3.11'den daha yumuşak bir multitasking ve daha fazla network kontrolü, ayrıca NT'deki yazıcı özellikleri (yazdırılacak bilgi bitmap olarak değil raw olarak gönderilir. Gönderilen bilgi yazıcının olduğu makine tarafından işlenerek yazıcıdan çıkartılır.) ve NT'deki bazı network fonksiyonları kırpılarak 95'in network yapısı oluşturuldu. Ama 95 bir domain server olarak değil bir uç birim olarak tasarlanmıştı. Daha çok internete olan yönelmeler gözönüne alınarak bu konudaki insiyatifi elden kaçırmadan gerçek bir Internet Client oluşturuldu. 95 esasında yapı itibariyle DOS + WINDOWS gibi çalışmaktadır. IO.SYS ilk önce sistemi açar. DOS olarak sistem açılır. Tek farklılık Disklere doğrudan erişim kısıtlanmıştır. Bunun sebebi ise standart 8.3 dosya isim formatından kurtulmak için yapılan eklentilerdir. Uzun Dosya isimleri esasında 32 bitlik bloklar halinde dizinlerin bilgilerinin tutulduğu alanda saklanır. Bu bloklar hangi dosyanın ismini tuttuğunu ve ismi saklar. Dosya isimleri ise bundan başka içlerindeki boşluk karakterleri kaldırılarak ve son 3 karakterlik uzantısına kadar olan bölümden 6 hane alınarak tutulur. 2 hane ise ~ (tilda) işareti ve bir rakamdan oluşur.Eğer 9 taneden fazla aynı şekilde başlayan ve uzantıları aynı olan dosya olursa ilk 5 karakter alınır ve geriye kalan kısım yine tilda ve rakam olarak değerlendirilir. NT bu konuda biraz farklı davranıyor. 9 dan sonra A ile devam ediyor ve Z'ye kadar gidiyor. Bu sebeble bazen 95, NT'nin verdiği isimleri görmeyebiliyor. Ayrıca Recycle.bin yapısıda biraz farklı. Birbirlerinin dosyalarını geri alamıyorlar. Bu şekilde dosya yapısını biraz gördükten sonra IO.SYS'yle devam edelim. IO.SYS DOS'u yükledikten sonra WIN.COM'u yükler. Esasında olay autoexec.bat dosyasının sonunda win.com yazmakla aynı şey. 16 bit ve 32 bit yapı olarakta 95 biraz ucube. Normal olarak 16 bit bir programın 32 bit bir başka programla anlaşması çağrı yapması fonksiyonlarını kullanması olanaksızdır. Yani böyle bir şey normalde olanaksızdır. ama 95 16 bit kernel ile 32 bit kernel hemen hemen içiçedir. NT'nin aksine tek bir USER.EXE mevcuttur. NT de ise USER.EXE ve USER32.EXE mevcut. Bu tür bir fonksiyonu gerçekleştirmek için birazda performanstan vererek 16 ve 32 bit harmanlanmıştır. Sonuçta olmayacak bir şey gerçekleştirilmiştir. Esas olarak win 3.1 serisinde 32 bit programları çalıştırmak için kullanılan win32s yazılımı gibi 16 bit üzerinde 32 bit bir yazılım bir acayip şekilde çalışmaktadır. NT ise bu konuda 95'ten tamamen farklıdır. NT tamamıyla 32 bit bir yazılımdır. normal olarak 32 bit bir yazılımda olması gerekenleri içerir. 16 bit programları çalıştırmak için emülasyon programı olan NTVDM yüklenir. Bu program 16 bit programları bir task olarak alır ve bu task içerisinde yükler dışarıyla uyumu için NTVDM çağrıları yönlendirir. Bu şekilde 16 bit programlar çalıştırılır.
OSR2:
95'in düzeltmeleri ayrı bir sürüm olarak çıkartıldı ve yeni bir FAT sistemi FAT 32 eklendi. Bu yapıda CLUSTER boyu 4 KB'dir. Ve CLUSTER sayısı disk boyutu/4KB şeklinde hesaplanır. 4milyar adet 4 KB'lik cluster olabileceği düşünülürse yaklaşık 16 terabyte merterbesindeki diskler sisteme tanıtılabilir.
__________________

[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]

[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]


Bur2 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konu Sayısı: 497
Takımınız:
Alt 01/04/08, 22:50   #2
KAYIP__
Orgeneral
 
KAYIP__ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Apr 2007
Mesajlar: 3.982
Tecrübe Puanı: 106 KAYIP__ has a reputation beyond repute KAYIP__ has a reputation beyond repute KAYIP__ has a reputation beyond repute KAYIP__ has a reputation beyond repute KAYIP__ has a reputation beyond repute KAYIP__ has a reputation beyond repute KAYIP__ has a reputation beyond repute KAYIP__ has a reputation beyond repute KAYIP__ has a reputation beyond repute KAYIP__ has a reputation beyond repute KAYIP__ has a reputation beyond repute
Standart

güzel paulaşım.. tşkler
__________________

KAYIP__ isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konu Sayısı: 1142
Takımınız:
Alt 20/06/08, 16:01   #3
firari
Mareşal
 
firari - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2007
Mesajlar: 5.835
Tecrübe Puanı: 104 firari has a reputation beyond repute firari has a reputation beyond repute firari has a reputation beyond repute firari has a reputation beyond repute firari has a reputation beyond repute firari has a reputation beyond repute firari has a reputation beyond repute firari has a reputation beyond repute firari has a reputation beyond repute firari has a reputation beyond repute firari has a reputation beyond repute
Standart

Paylaşım için tşkler…
__________________



firari isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konu Sayısı: 613
Takımınız:
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz Aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 17:16 .


Powered by vBulletin
Copyright © 2000-2007 Jelsoft Enterprises Limited.
Sitemap
6, 5, 3, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 113, 16, 17, 18, 19, 81, 20, 27, 22, 23, 24, 25, 26, 48, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 43, 136, 40, 58, 45, 42, 44, 46, 47, 53, 54, 55, 56, 57, 59, 60, 70, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 68, 69, 71, 72, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 82, 83, 96, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 98, 97, 100, 101, 102, 103, 106, 104, 105, 112, 109, 108, 107, 110, 111, 114, 115, 118, 116, 117, 119, 148, 154, 124, 165, 122, 120, 123, 121, 150, 153, 125, 128, 129, 131, 132, 133, 134, 135, 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 151, 149, 202, 175, 164, 152, 167, 155, 156, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 195, 169, 166, 168, 170, 171, 172, 199, 174, 173, 196, 200, 176, 177, 180, 178, 179, 182, 189, 187, 184, 186, 191, 192, 193, 194, 197, 198, 201, 203, 229, 204, 205, 206, 207, 208, 209, 210, 211, 212, 213, 214, 215, 216, 217, 218, 219, 220, 221, 222, 223, 224, 236, 231, 232, 233, 234, 235, 237, 240, 239, 241, 243, 242, 244,