Sabah kalktığında yalnız olduğunu anlayınca ne kadar üzülebilirsin. Hiç fark etmediğin kadar yalnızsın artık, kimsenin seni fark edemeyeceği kadar yalnız. Uzağın yakına ulaştığı kadar…
Ümitlerinin var olamadığı bir yerdesin. Artık kimsenin senin kadar olmadığı bir yerde. Bırakılmışların bıraktığı acıyla yasamaya mahkumsun artık. Senin olmayanın senin olabildiğini sandığın an kadar küçük. Tıkanmış bir yolun acık olma ihtimali kadar serbestsin. Bırak ta ben çıkayım karsına. Şu ikilemden kurtar özgür bırak beni Sedat, seni bu hayatın çalkantılı yaşamlarından kurtarayım artık. Bir Çingene falcının falı kadar gerçek sana aşk. Zorlanmışların en zorlanmışısın sen, ufacık bir ümidin içinde bile bulunmayan bir huzur var içinde, o da yok olmak üzere bırak ta kurtarayım seni be…
Sanki her şeyin yolunda gideceğine inanmış gibi yoldasın ama içindeki o kararsız duruşla ikilemlerdesin. Yaşıyorsun öyle ya da böyle geçmişin en ufak bir gülümsemesi bile ileride karsına çıkacakların etkisini bozuyor, belki de uzun bir yürüyüşün yorgunusun sen. Bırak ta yaşansın şimdi, geçmişindekileri sil de yaşansın an. Ufacık bir üzüntünün yarınları etkileyebilmesinin acık bir nedeni olmalı. Kişilerin sorunsuz tavırlarına karşı uzak düşüncelerden oluşan entrikalara, cevap verecek kadar cesur olmalısın. Ufak bir çocuğun yaşanmışlarından kurtulmaya çalışmalısın. Burukluğunu yok etmelisin. Sen kendin ol yeter kimse seni aramasın sormasın. Eskiden verilmiş sözler aklına geldikçe üzmesin seni bırak ta her şey geçip gitsin yanı başındaymış gibi davranıp içindeki benleriyle dışarıyı süzenlerden uzak dur artık, öyle olmalı ki mutlu olasın. Yeni güne başlarken Türk dilimizdeki argo kelimeler gibi çevreni kuşatan mahluklardan uzak durmalısın.
Sen Dünün elvedası, Bugünün parçası, Yarının merhabası olmalısın SEDAT…
ßu cümle yazının anafikrini ortaya koymuş.Gerçekten de zamana göre kendinimizi ayarlamayı ßilmeyiz.SAhip olduğumuz zamanı gününde,anında ve gerektiği gißi yaşamalıyız.Zamana geç kalmamalı zamanla ßeraßer ilerlemeliyiz.
Sağol jirhat.