Geri git   Van.GEN.TR Forum | Yerel Van Forumu > Eğlence > Kişisel Sayfanız

Kişisel Sayfanız İlk Önce Bölüm Kurallarına Bakınız.

Cevapla
 
Konu Araçları Stil
Alt 16/07/10, 09:07   #41
Coraptor
Teğmen
 
Coraptor - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Nov 2007
Bulunduğu yer: Kısa Süreliğine İstanbul :D
Yaş: 39
Mesajlar: 122
Tecrübe Puanı: 0 Coraptor will become famous soon enough
Standart

MAVİ BİR ÖLÜM
Yine Sana seslenicem... Senin kim olduğunu hiç bilmeden, Senin kim olduğunu en çok bilerek, İsyankar zambakların, çılgın nilüferlerin, Dört nala açan kiraz çiçeklerinin, Dudak kıvrımlarına yoldaş olucam. Sarı bir hüzün, kızıl bir gurur ve Siyah bir öfke...yle konuşucam sana... Sana oklardan değil, yaydan bahsedicem, Gülün dikenlerinden değil, Gülleri ve dikenlerini doğurmaktan yorulmayan, Topraktan söz açıcam. Akan su gelmicek kelimelerime, Suyu şefkatle kucaklayan sessiz taşların canını yakan Damlaları dillendiricem. Yine sana seslenicem, senin kim olduğunu hiç bilmeden, Bilmek istemeden... Alaattinin sihirli lambasından çıkan cin bana gelseydi ve Ne dilersem dilememi isteseydi, Hiçbirşeyi elde etmeyi dilemezdim. Birşeyden vazgeçmeyi isterdim sadece, Hayatta birşeyden vazgeçmem lutfedilseydi, Bedeli herşeyim olsa bile Sana seslenmekten vazgeçmek isterdim. Garip değilmi.. Sana seslenmekten vazgeçmek istemediğimi, Bundan hoşlandığımı düşünüyorsun belkide, Oysa sana seslenmek, Bütün hesaplarımı gördüğüm bu dünyadaki Tek geride kalmış hesap benim için. Bu dünyadaki tek yük, Bu seslenişin kalbini avucumda tutabilmek. Kürek mahkumu için kürek neyse, Benim içinde sana seslenmek o. Bir yandan gemiyi ufka ulaştırmanın tek yolu, Öbür yandan, bileklerimden sızan kanların Gönlümü işgale yeltendiği bir rotanın can suyu. Oysa ben sana küreklerden değil, Gemiden bahsetmek isterdim. Atalarım bana, kadınlara gökyüzünü, Gemileri ve yelkenleri anlatmayı öğrettiler. Sen kürekleri, yağlı urganları, Geceyi siyaha gömen fırtınaları öğretmeye çalışıyorsun. Sana ellerimle dokunarak, Gözlerimle okşayarak göstermek isterdim, Rüzgarla şişen beyaz yelkenleri. Ama senin vaktin yoktu, ben bunu hiç anlayamadım. Kavmimin kadınları bana öğretmediler ki, Bazı kadınların beyaz güvercinlerden daha çok, Siyah apoletleri sevebileceğini. Sana sesleniyorum... Ve gözlerin bileklerimden parmak uçlarıma kadar toplanmış Kan pıhtılarını seyrediyor. Kürekleri bırakmıyorum, Önce yücelttiğin, sonra terk ettiğin aşkın onuru için, Kalemi bir an elimden düşürmüyorum. Ankara kalesinin önünde sana sesleniyorum. Benden kaçıp cennete gitmek isteseydin, Seni cennetin kapısına kadar götürürdüm. Bana gelmek için seni korkutan cehennem olsaydı, Cehennemle konuşurdum, Seni ona anlatabilirdim. Oysa sen ne cenneti isticek kadar aşık oldun, Ne de cehennemi isticek kadar ayrılık. 'Seviyorum seni ama..' dedin, 'Hoşçakal' diye ekledin. 'Şimdi gitmeye mecburum, belki yine gelirim.. Umarım gelirim...' son sözün oldu. Cennetin ve cehennemin dillerini, Savaş naralarını ve aşk şiirlerini, Gazelleri ve boleroları öğreten atalarım, Senin sözlerinin anlamını öğretmediler. Hiçbirşey söylemeden gittin... Ayrılığın dilsiz olduğunu ben senden öğrendim. Dilsiz olanın yaşayabileceğini sen öğrettin bana, Ve kalemime ilk defa yavan gözlerle baktım. Yine, yeniden, sadece sana seslenicem, Müebbet bir aşk dışında, Bildiğim tüm duyguları terk edicem. Sana seslenicem yine.. Seni sadece kuru bir sevgiyle değil, Derin bir hüzünle, binlerce yıllık bir gururla, Ve pervasız bir öfkeyle sevdiğimi duyumsuyor musun? Mütevazi bir sevgiyle değil, Küstah bir aşkla sevdim seni. Ben Osmanlı gibi, Kollarımın yetişemediği bir aşkı kucaklamaya çalışırken, Sen köprülerin ülkesi Venedikteki son sancağı, Kışın üşümemek için şal yaptın kendine. Neden bilmiyorum özlemin artıyor içimde, Zaman geçtikçe eksilir demiştin oysa Atalarımın öğrettiklerine ters düşsede, Sana inanırım bilirsin, Zamanla unutursun demiştin. Niye daha derinleşiyor öyleyse? Derinleşiyor özlemin, Ve gönlümde bir iç savaşta dökülen Kanları coşturuyor, ayrılık sözlerin. Öfkelerimin kararlılığını aşka katık ederek konuşucam. Bedenim bu dünyayı terk edene kadar. Öyle sanıyorumki hüzünle ve acıyla Pek barışık olmadığın için benden uzun yaşayacaksın. Benden sonra kelimelerim gelecek gönlüne, Onların benden geldiğini birtek sen bileceksin. Küstah bir aşkla sevicem seni, Ben savaş ve ölümle haşır neşir olan kelimeler dışındakileri, Unutmaya gayret edicem, ömrümün geri kalanında. Sana seslenicem yine... Ben seni Beyrut gibi sevdim ama, sana ne mağribi Ne de manhattanı anlatamadım. Bağdatı ve Şamı işgale yeltenmişken, Venedikten gelen ihanet tarumar etti ordularımı. Sarı bir keder, kızıl bir kibir ve Siyah bir isyanla konuşucam sana... Senin kim olduğunu hiç bilmeden, Ağlayan zambakların dudak kıvrımlarına yoldaş olucam. Senin kim olduğunu en çok bilerek, Kavmimin bana vaadettiği tüm aşkları terk edicem. Müebbet bir aşk, sarı bir hüzün, kızıl bir gurur ve Siyah bir öfkeyle konuşucam, Bu dünyayı terk etme müjdesi gelene kadar. Hüznü, gururu ve öfkeyi bilseydin keşke........ Hüznümün beni aşan taşkınlığını, Gururumun binlerce yıl önceden miras kalmış hoyratlığını, Öfkelerimin hiçbir zaman sona ermeyecek ve Azalmayacak kararlılığını anlayabilseydin... Anlatabilirdim sana; Seninle yaşanan bir aşktan sonra, Ayrılığın, ölüm bile olsa, mavi bir ölüm olacağını...
ÖMER ÇELİK


_____________________

Coraptor isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konu Sayısı: 27
Takımınız:
Alt 21/07/10, 15:09   #42
Coraptor
Teğmen
 
Coraptor - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Nov 2007
Bulunduğu yer: Kısa Süreliğine İstanbul :D
Yaş: 39
Mesajlar: 122
Tecrübe Puanı: 0 Coraptor will become famous soon enough
Standart

YERINE ÖLSEM YASATSAM SENI MELEGIM...
Yüreği masum bir yavruyum ben,hala bıraktığın kadar küçük..
Sensizliğe ağladım ben,yapacak hiç birşey yok.. Bir bulut ol yağ istediğin kadar üstüme..
Beni ne
kadar özledinse..
......Getiremem
geri geçen zamanı,alamam ki seni gittiğin dünyadan. Acılar benim,hep bana kalsın..Sen rahat uyu
benim canımsın..! Görmeden gülen gözlerini nasıl dayanmalı bu
can..? Sen soğuk toprakta
yatarken uykular bana haram.! Yerine ölsem yaşatsam seni meleğim.. Yavrun seni özlüyor,al benide yanına çokmu bu
istediğim..? Görmedim kahretsin elimden tutup,beni sevdiğini.. Bilemedim kahretsin,bağrına bastığnı beni.. Hiç yaşamadım seni,olsan bilemem ne değişirdiki.
Ne derdin bana canım,bebeğim,herşeyimmi..?
Bilememki.. Hiç düşünemezdim bir gün seni
kaybedeceğimi.. Küçüktüm ve zamanın değeri
yoktu bende. Bilsem
saniyelerimi bile geçirirdim dizlerinde..
Yaşasaydın severmiydin
beni..?Yaramazlıklarımda kızarmıydınki bana..?Hiç bir zaman seni geri getirmez biliyorum. Merak etme,beni sana getirecek zamanları bekliyorum.. Bıraktığın gibi şimdi masum değil zaman, Ama
yüreğim hala masum benim.. Hala
bıraktığın kadar küçük ellerim..
Büyümedim,büyütmedim.. Gecelerce bekledim anne niye gelmedin..?! Bir mucizeydi
istediğim.. Zaman geçtikçe öğrendim..
Gelemezdin..

Olsun ben yinede ayşecik bebeği alıp pencerelerde
bekledim.. Olsan bana
ne derdin meleğim..? Canım,bebeğim,HERŞEYİM..?

anLatıLmazSın
BiLirim..Ama yinede SatırLarımada Kattım Seni..

(Ravza)

____________________________
Coraptor isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konu Sayısı: 27
Takımınız:
Alt 26/07/10, 10:03   #43
M!qRo €wren
Tuğgeneral
 
M!qRo €wren - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Bulunduğu yer: sevdiğim her yerde
Mesajlar: 1.063
Tecrübe Puanı: 18 M!qRo €wren is a jewel in the rough M!qRo €wren is a jewel in the rough M!qRo €wren is a jewel in the rough
Standart

EY GÜNAHLARI BAĞIŞLAYAN!
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]
Şu mübarek gece hürmetine Bizleri bağışla, öyle bir dünyada hayata gözlerimizi açtık ve öyle bir alemde yaşıyoruz ki, önümüzde tuzak, arkamızda tuzak; uğrayıp geçtiğimiz her yerde nefis, şeytan ve aynı takımdan binlerce ifrit ağını germiş av bekliyor; yol boyu yüzlerce fitne ocağı ve isi-dumanı gelip sinelerimize oturuyor. İnayetine ihtiyacımız açık, çaresizliğimiz her halimizden belli; bizleri yara-bere almadan hedefe ancak Sen ulaştırabilir ve bu güne kadar elli defa çatlamış, kırılmış ruh dünyamızı da ancak Sen tamir edebilirsin. İçimizi Sana döküyor, kusurlarımızı Sana açıyor ve bize yeniden insan olma yollarını göstermeni diliyoruz ya Rabbi!
M!qRo €wren isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konu Sayısı: 113
Takımınız:
Alt 31/07/10, 17:28   #44
Coraptor
Teğmen
 
Coraptor - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Nov 2007
Bulunduğu yer: Kısa Süreliğine İstanbul :D
Yaş: 39
Mesajlar: 122
Tecrübe Puanı: 0 Coraptor will become famous soon enough
Standart

SEVMEYİ ÖĞREN: Sevdikçe varlığının kâinatla toplandığını görürsün.
Sevince, kendini kendinden öte ta...şırsın. Sevince kalbine yeni ve
sonsuz kanatlar takarsın. Sevince, mavi bir deniz olur kalbin; hiç
bilmediğin kıyılara varırsın.

...BAĞIŞLAMAYI ÖĞREN: Bağışladıkça
dostlarının sayısını onla çarpmış olursun. Bağışlamak kalbinin yükünü
azaltır. Bağışlayınca, kalbine batan dikenler güle döner. Bağışlayınca
önce kendini bağışlamış gibi olursun, nefretin ve kinin yükünü omzundan
atarsın.

PİŞMANLIK DUYMAKTAN KORKMA: Pişmanlığını itiraf ettikçe
hatalarının küçük, anlaşılır ve bağışlanabilir parçalara bölebildiğini
görürsün. Pişmanlık sancısını göze aldığın sürece, hatadan dönmenin
lezzetini de yaşamaya başlarsın. Pişmanlık içtenliğin sınamasıdır.
İçtenliği olmayanlar pişman olamazlar. Pişman olmayanlar içtenlik
kazanamazlar.

HATIRLAMAYI ÖĞREN: Hatırladıkça, sevgilerinin
karekökünü bulup, onlardan hüznü çıkardığını fark edersin. Hele de
çocukluğunu çok hatırla ki, hiç endişesiz mutlu olduğun anları yeniden
yaşa. Mutlu olmayı beceremeyen biz büyüklere içimizdeki çocuk mutluluğun
sadelik ve hırssızlıkla ilgili olduğunu fısıldar. Dur ve dinle
çocuğunu.

DEĞER VERMESİNİ ÖĞREN: Değer verdikçe sevgilerin küpünü
bulup, onları mutlulukla çarpabildiğini görürsün. Değer vermeden
geçirdiğin günün güneşi hiç doğmamış gibidir. Değerini bilmediğin eşyaya
hiç sahip olmamış gibisindir. Değerini bilmediğin dostların sana göre
hiç yaşamamış gibidir. Değer vermesini öğrendiğinde, hayatın
sahihleştiğini fark edersin. Daha yavaş yürürsün ama adımlarını yere
sıkı basarsın.

İLTİFAT ETMESİNİ ÖĞREN: İltifat ettikçe,
insanlarla arandaki en kısa mesafenin bir tebessümün resmettiği eğri bir
çizgi olduğunu görürsün. İltifat etmek yalan konuşmak demek değildir.
İltifat, muhatabının görmek istediğin yere ulaşması ve oradan öte
geçmesi için temennide bulunmaktır.

ÖZÜR DİLEMESİNİ ÖĞREN: Özür
diledikçe nefretin ve öfkenin sonsuza bölündüğünü, böylece
dargınlıkların limit sıfıra giderken yok olduğunu fark edersin. Ayrıca
bak: “Pişmanlık duymaktan korkma” öğüdü.

AŞKTAN KORKMA: Böylece
bir üçgenin iç açılarının toplamının 180 dereceyi aşıp, bütün yamukları
kendi içinde barındırabildiğini görürsün. Aşk pürüzleri yok eder;
dikenleri gül eder, acıları haz eyler.

ARA SIRA HÜZÜNLEN: Hüznün
kalbine dokunmasına izin ver. Böylece bütün mutlulukların ve zevklerin
sonunda ayrılık çizgisine teğet geçip geri döndüğünü görürsün. Hepimiz
ayrılıkların kuşattığı bir adada şimdilik yaşayan fanileriz. Hüzün,
faniliğin ince sızısını kalbine hissettirdiği için, seni ebediyete komşu
eder. Hüznünü öldürürsen ölümü anlayamadığın gibi hayatı da
anlayamazsın.

VE BİR GÜN ÖLECEĞİNİ BİLl: Kesinlikle öleceksin ve
öldüğün gün anlayacaksın ki, yaşadığın hayat, paydası sonsuzluk olan
basit bir kesirden ibaretmiş. Kesrin payında ne olursa olsun, ne kadar
çok şey biriktirmiş olursan ol, hepsi son işlemde sıfıra eşitlenir.
Kesrin üzerine, yani bu dünyaya, sonsuzluk cinsinden bir şeyler koyman
gerekiyor. Yoksa “elde var sıfır”

HER GÜN YENİDEN UYAN: Uyanmayı
sadece gözünü açmak olarak bilen için, bir şafak vakti ne kadar da
sıradandır. Hayranlık duygusunu her gece iki göz kapağının ardına
sakladığı gözleri gibi her daim uykuda bırakan için, bir gün doğumu
“sabahın körü” olasıca karanlıktır. Kulluk heyecanını avucunda
tutamadığı bir kor gibi savurup söndüren için, bir seher vakti eğreti ve
tanımsız bir vakitsizliktir. Haydi, aç gözlerini! Aç gönlünü! Şimdi ve
burada var olduğunu fark et. Var edildiğini fark et. Buraya, bu sabaha
bir insan olarak gönderildiğini bil. Bu sabahın senin için, sana özel
olarak yaratıldığını fark et. Uyan! Güneş senin için doğuyor.

Senai DEMİRCİ

___________________________________
Coraptor isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konu Sayısı: 27
Takımınız:
Alt 31/07/10, 17:33   #45
Coraptor
Teğmen
 
Coraptor - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Nov 2007
Bulunduğu yer: Kısa Süreliğine İstanbul :D
Yaş: 39
Mesajlar: 122
Tecrübe Puanı: 0 Coraptor will become famous soon enough
Standart


,
,

AYRILSAK ÖLÜRÜZ BİZ !!!!!!

_________________________











Coraptor isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konu Sayısı: 27
Takımınız:
Alt 11/08/10, 15:48   #46
M!qRo €wren
Tuğgeneral
 
M!qRo €wren - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Bulunduğu yer: sevdiğim her yerde
Mesajlar: 1.063
Tecrübe Puanı: 18 M!qRo €wren is a jewel in the rough M!qRo €wren is a jewel in the rough M!qRo €wren is a jewel in the rough
Standart Hayirli Ramazanlar

M!qRo €wren isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konu Sayısı: 113
Takımınız:
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz Aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 16:43 .


Powered by vBulletin
Copyright © 2000-2007 Jelsoft Enterprises Limited.
Sitemap
6, 5, 3, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 113, 16, 17, 18, 19, 81, 20, 27, 22, 23, 24, 25, 26, 48, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 43, 136, 40, 58, 45, 42, 44, 46, 47, 53, 54, 55, 56, 57, 59, 60, 70, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 68, 69, 71, 72, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 82, 83, 96, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 98, 97, 100, 101, 102, 103, 106, 104, 105, 112, 109, 108, 107, 110, 111, 114, 115, 118, 116, 117, 119, 148, 154, 124, 165, 122, 120, 123, 121, 150, 153, 125, 128, 129, 131, 132, 133, 134, 135, 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 151, 149, 202, 175, 164, 152, 167, 155, 156, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 195, 169, 166, 168, 170, 171, 172, 199, 174, 173, 196, 200, 176, 177, 180, 178, 179, 182, 189, 187, 184, 186, 191, 192, 193, 194, 197, 198, 201, 203, 229, 204, 205, 206, 207, 208, 209, 210, 211, 212, 213, 214, 215, 216, 217, 218, 219, 220, 221, 222, 223, 224, 236, 231, 232, 233, 234, 235, 237, 240, 239, 241, 243, 242, 244,