Ertelenmiş tutukluyum,
Bir de sen tutuklama ne olur...
Sen de tutuklarsan, içerideyim.
Bir elim tutuklu, kurtaramıyorum,
Diğerini uzatırsam, tutma ne olur...
Tutarsam bırakamam, tutuklanırım.
Meraktan ölüyorum !!!
Neredesin? Bildirme ne olur...
Bilirsem gelirim, gerilirim.
Hüzünlenirim !!!
Beni hüzünlendirme ne olur...
Hüzünlerin ilacı zaman tutuklu...
Benden zaman isteme ne olur...
Sana koşuyorum !!!
Benden uzaklara kaç, koş ne olur...
Bendeki koşmaların sonu duvar,
Hüzün taşları ile örülmüş.
Hüzün duvarına koşturma beni, ne olur !!!
Nefes nefese, nefessiz kalmak,
Sonunda da çapmak, parçalanmak, kopmak...
Ertelenmiş tutukluluk var,
Yorgunluk, zamansızlık var,
Gözüm yemiyor...
Sendeki koşmalarda umut var.
Trafikte sıkışıp kalmış cankurtaran!
Cankurtaran canını kurtaramıyor.
Siren sesleri,
Beni inletme ne olur !!!
Bir elim tutuklu,
Bir elim dışarıda...
Tutsam, tutulsam hüzünlü yaşam,
Tutmasam, tutulmasam, yaşanmamışlık...
Zaman tutuklu, umut yok ondan,
Hüzün taşları ile örülü duvar,
Nefes nefese, sondan bir önceki son.
Koşmak varsa kopmak yok...
Karar;
Düş kurulur, duvar yıkılır,
Can kurtulur,
Renkler yerini bulur,
Üst başlık atılır, detaylarla süslenir sofram...
Cankurtaran canı kurtarır.
Elleri kavrar tüm evreni, gönül bağıyla.
Bağlanmak isteyen bağlanır kazanır,
Bağlanmayan kaybeder.
Zaman aşımı yanı sıra, iyi hali gözlenmiş,
Ertelemiş tutukluluk hali kaldırılmış,
Beraatine karar verilmiştir.