Yeryüzündeki en büyük memeliler balinalardır.Gerçi
vücutlarına oranla memeleri çok küçük sayılır ama
olsun.Ele geliyordur herhalde... Piyasadaki balinalar
renklerine göre adlandırılır. Mavi renkli balinalara
Mavi Balina,beyaz renkli balinalara ise Beyaz Balina
denir.Eğer yeşil balina olsaydı,onlara da Yeşil Balina
denirdi.Ama yok...Balinalar 32 metreye kadar değişik
çap ve ebatlarda olabilirler.Ağırlıkları 40 tona
ulaşanları vardır.Kilosu beşyüz kağıttan gitse,tek bir
balinayla Mavişehir(!!!)de şık bir bahçe katı
alınabilir.Hele yanında yavrusunu da
yakaladıysanız,altınıza bi de sıfır Doğan çekmeniz
pekala mümkün olabilir.
Yarasa(eröryus frenç kis):
Uçabilen tek memeli yarasadır.Şimdi ,suratı böyle olan bir şeyin memesi olsa n'oolur,olmasa noolur yaa?Yazık günah valla durduk
yerde meme israfı...Bi de bunlar aynı zamanda kör.Onun
için rahatlıkla geceleri çıkıp avlanabiliyorlar.Nasıl
olsa bişey değişmiyo yani.Her halükarda sağa sola
çarpa çarpa uçuyolar.Artık ellerine ne geçerse
mecburen onunla besleniyolar tabi...Gündüzleri ise
yaşadıkları mağranın tavanına başaşağı asılırlar ve
akşama kadar,diğer hayvanların niye başaşağı
yürüdüklerini düşünürler.Böyle bişeyi gördüklerinden
değil yani.Kimbilir kimden duydu eşşek herifler...
Köpekbalığı(çomaryus termo):
Denizlerde yaşayan en vahşi,en psikopat yaratık
köpekbalığıdır.Karşısına çıkan herşeye saldırır.
Hareket eden herkesle dalaşır.Gücünün yettiğini ısırır
yetmediğine küfür edip kaçar.Kelimenin tam manasıyla
itin tekidir...Köpekbalığının alt ve üst çenesinde bir
sürü sivri diş bulunur.Bu dişler,kurbanlarını
parçalamasında ona yardımcı olurlar.Canı parçalanmak
isteyen kurbanlar da bu dişlerden
faydalanabilirler.Köpekbalığı dişinden aynı zamanda
çok güzel kolye olur.Gözünden de olur ama o çabuk
bozuluyo...Her sene üçbin kişi köpekbalıklarının
saldırısına uğramaktadır.Ancak balıkların her sene
aynı sayıyı nasıl tutturdukları halen daha
bilinmemektedir.Bence sayıyo olabilirler.
Örümcek(tiskinçinyus tarantula):
Elini kolunu sallıya sallıya evlerimize hatta yatak
odalarımıza bile girip çıkabilen bu mahluk,aslında
oldukça tehlikelidir.Tamam,belki köpekbalığı gibi
sivri dişleri yoktur ama yanlışlıkla üzerine oturan
birini kolaylıkla bi daha kalkamayacak hale
getirebilir.Üstelik çok da kindardı eşşoğlusu.Temizlik
yaparken yanlışlıkla ağını almayıverin.Artık
sizi asla unutmayacaktır.Bir şekilde özel
zevklerinizi,zaaflarınızı,iş adresinizi,işe gidip
gelme saatlerini filan öğrenir ve intikam için
uygun zamanı kollamaya başlar.Sabırlıdır da inek.Hiç
unutmam ilkokula giderken evdeki örümcek ağını
yakmıştım da lavuk taa yıllar sonra geldi beni
Bostancıda buldu.Korkudan nasıl altıma sıçtım
anlatamam.Gerçi ısırmadı ama ben en az onaltı yerimden
ısırılmış kadar oldum yani.Akşama kadar etrafımda
dolanıp bana manevi işkencelerin en fecisini yaptı ve
sonra çekti gitti manyak
Kurbağa(reelyus kermit):
Suyun bulunduğu hemen her yerde rastlıyabileceğiniz,
nemli ve yumuşak şeylere denir.Kurbağaların en büyük
doğal düşmanı fransızlardır.Bir fansızla karşılaşan
kurbağanın yüz metreyi on saniyenin altında zıplaması
gerekir.Aksi takdirde hayatının geri kalanını
tekerlekli sandalyede geçirebilir...Kurbağa
larvalarının özel bi adı yoktur ama, sıklıklarında,
elektronik eşyaların etrafına konulan içi hava dolu
plastikler gibi hoş bi ses çıkarırlar.
Vatos(elktro yatayus):
Denizlerimizde çok sık rastlanan lezzetli bir
balıktır.Ancak çiğ yendiği taktirde kalıcı peltekliğe
yol açabilir.Neden mi?Çünki vatoslar elektrikle
çalışırlar da ondan.Valla billa.Çok acayip di mi?Bu
nedenle çıplak ayakla üstüne basmanızı pek tavsiye
etmem.İlla basmak istiyosanız,söyleyin başkası
bassın.Unutmayın,en iyi vatos,başkası tarafından
basılarak öldürülmüş vatosdur.
Sinek(aerotatak):
Ben hayatımda bu kadar asap bozucu,bu kadar yavşak bir
hayvan daha tanımadım arkadaş.Fazla mı cesaretlidir,
yoksa fazla mı embesildir nedir,öleceğini bile bile
gelir,insanın orasına burasına konar.Bi de mikrop
yuvasıdır pis herif.Önce gider boka konar,sonra gelip
senin yediğin şeyi tırtıklar.Hadi insanın kendi boku
olsa gene bi derece.Ama salak bi böcek yüzünden
elalemin bokunu yemek insana koyuyo doğrusu.Sineklerin
tek iyi yanı boyutlarıdır.Düşünsenize ya zebra kadar
olsalardı? Iıiy! İsteseler vermek zorunda kalırdık
kuran çarpsın.
Bu da bi enteresan bir hayvandır aslında.Hiçbir zaman
kırk tane ayağı olmadığı halde niçin kırayak dendiğini
anlamış diilim.Sanıyorum ortalama alıp bu ismi
buldular.Birilerinin böceklerin ayaklarını sayıyor
olması,nedense insanın içine sapıkça bir huzur
veriyor...Şimdi bu kırkayak küçük ve yerinde duramayan
bir böcektir.Büyük bir ihtimalle birtakım yapraklarla
veya kendisinden küçük arkadaşlarla besleniyor
olabilir.Zaten doğanın kanunu bu değil mi?Büyük olan
küçüğü yer...Kırkayakların da en büyük düşmanı,
kendisinden büyük bütün böceklerdir.Tabi bi de tüm
kuşlar,goriller ve kedigillerin bazıları var.Bir
düşmanıyla karşılaşan kırkayağın hemen sırtüstü
dönerek manda gibi beklemeye başlamasının nedeni işte
budur.Hergün bin defa öleceğine bikere gerçekten
ölerek bu işten kurtulmak ister...İlginçtir,gerçekten
de kurtulur.
Yunus(acaryus filipır):
İnsandan sonra en akıllı yaratık yunustur.Hatta
aralarında o kadar zekileri vardır ki,punduna
getirdikleri saf bir insanı kolayca kafaya bile
alabilirler.Yunusların bir başka özelliği de sevimli
oluşlarıdır.Evet,yakışıklı oldukları söylenemez belki
ama çok sevimli oldukları gerçektir.O gün okyanusta ne
kadar boktan şeyler yaşamış olurlarsa olsunlar,bir
insanı gördüklerinde gülümsemeyi ihmal etmezler.Ama
bunun iyi birşey olup olmadığından emin değilim
doğrusu.Biliyorsunuz,Vietkonglular da güler yüzlü ama
ağacın altından geçerken insanın üstüne atlayıp,
boğazını kesiyolar.Ama yok yaa,yunuslar çok daha
barışçıl bir ulus.Bugüne kadar kimbilir kaç denizciyi
boğulmaktan kurtarmışlardır.Kimbilir kaç miçoya okuma
yazma öğretmişlerdir.Kimbilir kaç hastalığın
tedavisini bulmuşlardır... Neden olmasın.Sonuçta kendi
aralarında konuşacak kadar akıllılar.Gerçi hepsinin
sesi birbirine benziyo ama olsun.Baya muhabbet
ediyorlar ya o da bir başarı...O tarz bir sesi insanın
çıkarması biraz zor görünüyor.Ama eğer suyun içinde
yeterince güçlü osurulabilirse,bu yaratıklarla pekala
iletişim kurulabileceğine inanıyorum.Tabi önce
yunusça anlamı olan bir iki kelime öğrenmekte yarar
var.Şimdi yanlışlıkla ters bi laf ederiz,durduk yerde
heriflerle ilişkilerimiz zedelenir.
Akrep(romeus piyade):
Tam bir şiddet düşkünüdür akrep.Hasbel kader bi zehir
bulmuşlar ya,her fırsatta illa kullanmaya çalışırlar
işte.Üstelik son derece paronayak bir kişiliğe
sahiptirler.En dostane davranışları bile sağlık
durumlarına karşı yapılmış bir saldırı olarak
değerlendirirler.Pek çok doğa dostunun,akreple
tanışmaya çalışırken ölüp gittiği bilinmektedir.
Akreplerin başka bir özelliği de zor öldürülmeleridir.
üstüne çıkıp saatlerce tepinseniz bile gene hayatta
kalmayı başarabilirler.Tabi o da sizin üstünüze çıkıp
tepinse,size de bişey olmaz di mi?..Yaa,doğadaki denge
bu kadar kusursuzdur işte.
__________________
TabuTlara sığmayacak kadar inTihar var , şeyTanın siparişi..
dünyanın ninnisi olmuş sirenler , Ya RAB bizi özler...
şah damarım aTTıkça yaşını silerim çeşmin , solar hayaT resmin..
umuT nerdesin yine biTTin , nerelere giTTin , ben seni göremeden...