Ülkemizde trafik kuralları olmasına rağmen bazı kendini delikanlı sanan şoförler (yani bizler ) bu kurallara baş kaldırarak (alayına isyan ), kendilerince teknik yöntemler geliştirmişlerdir..
İşte ülkemizin ilginç olmasında en büyük rol de böyle yöntemlere aittir. Ülkemizdeki trafik alışkanlıkları o kağıtta yazanlardan, resmi olanlardan çok bence şunlar gibidir.
1. Yol verilmez, alınır. Eğer bir garajdan ya da otoparktan direkt yola çıkacaksanız, araçların size yol verilmesini beklemek hayalcilik olur. Burada kural. bodoslama yola fırlamaktır. Merak etmeyin, hızla gelen araçlar "Zınk" diye duracaklardır.
2. Mecbur kalmadıkça kimseye yol verilmez. Amaç ulaşılacak yere bir an önce varmaktır. Asla yol verilmez. Çok mecbur kalınırsa hafiften hız düşürülür. Yavaşlamanıza sebep olan araçlara bağırmak en tabii hakkınızdır.
3. Yeşil ışığın yanması asla beklenmez. Işıklarda beklerken vites asla boşa alınmaz. Birinci vitese takılır ve bir ayak debriyajda tutularak araba bağırtılır, iyi bir İstanbullu yeşilin yanacağını hisseder ve yanmadan geçer. (Yani bunu anlamamak için biraz gerzek olmak lazım. Zaten çoğu ışıklarda artık zaman sayacı var. Zaman sayacı olmayan ışıklarda ise yöntem şudur. Kendi ışığınıza bakmak yerinde yayaların ışığına bakın, yayalar için ışık yoksa yol verdiğiniz araçların ışıklarına bakın için onlara kırmızı yandığında bilin ki bir kaç saniye içinde size yeşil yanacaktır ).. Eğer ışıkta bekleyen diğer araçlar sizin önünüzdeyse, sarı yanmadan (sarı mıı kardeş sen hangi tarihte yaşıyorsun.. Artık kırmızı ile birlikte yanan sarı muhabbeti yok.. Sıralam şu şekilde. İlk olarak Kırmızı.. kırmızı söner direk yeşil yanar geçersin.. Sonra yeşil söner işte ozaman sadece sarı yanar.. bu da birazdan kırmızı yanacak uyarısıdır...anten.. ).. nerde kalmıştık.. ok.. artık sarı yanmıyor demiştik önündeki aracı uyarmak için kornaya basıp yürüsene be kardeşim demek artık yersiz bırakılmıştır..=)
4. En sağ şerit emniyet şeridi değil. (Ne şeridi yaa transit geçiş şeridi mi.. Sağından da baksan solundan da baksan onun adı emniyet şerididir Mert abey.. =).. Acelesi olanların şeridiymiş... Trafik tıkalıysa en sağ şeritten huzurlu ve güvenli gidilebiliyormuş.. .. (Mert abey artık EDS sistemi çıktı. Paran çok galiba.. emniyet şeridinden gitmenin cezası en son 108 ytl idi.. artık yalan oldu o şerit.. =)
5. Sinyal vermek delikanlılığıa sığmaz.. (Bunu diyen alt etmiş. Asıl sinyal vermemek delikanlılığıa sığmaz. Sen oyununu kurallarına göre oyna.. Biz şahsen aracımızda bir çizik olmasını istemeyiz. O yüzden arkamdan vurulması elbette bizi çok sarsar.. Ancak sinyal tek durumda verilmez.. Makaslarken =)
6. Ağır vasıtaların yeri en sol şerittir.. (Eh çoğu zaman karşılaşıyoruz.. Önümüzde elbette kocaman bir aracın ilerleyip manzaramızı bozmasını istemeyiz.. O sırada tek çare sinyalsiz sağ gösterip 1-2 vites küçültüp topuklayıp küt die önüne zıplamak.. Size sellektör yaparsa aldırmayın geçmişe mazi çekin.. ).. Mert abimiz sol şeritteki ağır vasıtalara saygıda kusur etmeyin demiş.. Biz de etmiyoruz zaten değil mi.. =)
7. Ambulanslar (işte dünyada tek türüz.) acelesi olanlar için faaliyet göstermektedir.. (Hiç acelem olduğu zamanda ambulansa denk gelmedim ) Sirenlerini açmış hızla giden ambulans görürseniz hemen arkasına takılın. En kısa zamanda varacağınız yere ulaşırsınız. Bu son derece doğal karşılanan bir uygulamadır.
8. Korna çalmak hakkınızdır. (Ben çalmam arkadaşlar insanlara karşı saygılı olalım. Örnek olalım.) O yüzdenbu maddeyi geçiyorum.. Ama sonunda ince bir espiri yazmış Mert abey.. En güzel melodiler minibüsçülerdeymiş.. ehh haklı tabi ne diyelim..
9. Sollayacaksan sıkıştır. Bir araç sollanacaksa, arkadan sellektör yapılmalı... (İçimizden bunu yapan var mı ? ) Sellektörlük muhabbet yok ki ortada. Arkasından Siyah tabanlı Angelları ve sisleri yakmış cillop gibi parlayan aracın kafası zıpzıp zıplayarak canavar gibi ses çıkaran bir makineye, sıradan her şoförün inceden sağa kaçmasından başka seçeneği yok zaten.. Böylece önümüz açılır biz yolumuza devam ederiz. Yoldaki yol çizgileri sollama zevkini arttırmak için vardır. İstanbul'da kesinlikle tek bir hat üzerinden yol alınmaz. Devamlı şerit değiştirilerek sollama veya sağlama yapılır.. (sağlama varmıydı)
10. Farlar hava iyice kararmadan yakılmaz.. (Bizler görüntü olsun diye yakıyoruz değil mi =) ) Gündüz vakti farları yakan sürücüler diğer sürücüler tarafından uyarılırmış.. (İyice zıçtın be Mert abey.. ne alaka şimdi..)
11. Sellektör şoförün eli ayağıdır. Her zaman kullanılmalıdır. Bazen bir teşekkür, bir uyarı, kızgınlık için sellektör yapmadan araç kullanan iyi şoför olmaz... (bilmem yorum sizin)
12. Bayan şoförlerin İstanbul'da trafiğe çıkmaya hakları yoktur. (Bence de .. Her konuda başarılı olan böyle bir türün, trafikte direksiyon karşısında neden bu kadar fotojenik olamıyorlar.. Kastım aracı nasıl kullandıkları değli. 10 numara bir bayan görüyorsun. Ama bir bakıyorsun arabanın için 90 derece dik durup direksiyon ile arasında bir karıştan daha az mesafe bırakarak gözlerini faltaşı gibi açmış. öyle bi konsantre olmuş ki yola Korna çalsan bakmaz cama taş atsan gene bakmaz.. Tek sorun bu benim için.. =) ).. devam edelim.. Erkek sürücüler bu kaideyi herzaman hatırlatmalıdır.. demiş.. devam etmiş.. ve bitmiş..
13. İstanbul'da hız sınırlaması yoktur. Mahalle aralarında pati çekilip spin atılabilir. ( Bu Mert abeyin bişeyden anladığı yok.. Bunu ta bi TC üyesi yapmak lazım.. =) Ne gerek var lastikleri eskitmenin baskı balatasına zarar vermenin.. Kaldı ki geriye spin.. geçelim bir diğer maddeye...)
14. Sürücüler her zaman haklıdırlar.. Yayalar yayalığını bilmeli ona göre davranmalıdır.. ( Valla 6 yıldır aracım var. Yayaların psikolojisini bilmediğim için yorum yok.. =)
15. Yaya geçidir yayaların geçiş üstünlüğü gibi kavramlar İstanbul'da geçerli değildir. ( biz bir TC ailesi olarak her zaman yayalara saygıda bulunmalıyız. Bu kavramlar bizim için geçerli olmalıdır.