Gitmek mi zor, yoksa kalmak mı?
Kaçmak mı zor, yoksa olduğun yerde rüzgara karşı savaşabilmek mi?
Veda mı zor, yoksa bir veda cümlesine katlanmak
"Benim Afrika'm" filminde ki bir diyalogdan kalan veda tanımlaması geldi şu an aklıma;
"Veda;gidenin cesareti, kalanın ise sabrı ile ölçülür" demişti aktrist aktöre... yada aktör aktriste, canlandırdıkları karekter ile!!!
Vedanın gelişi dünden belli değil midir?
Aleni bir şekilde göz kırpan alamete neden yürek kapalı kalır, zor geldiği için mi?
Zor gelmesi yürekle beraber gözün de kapanmasını mı gerektirir?
Göz kapandığında bilmez mi ki, ağrıyacak olan yüreği süsleyecek olan yine kendi salgısı olan gözyaşlarıdır!!!
Bir veda edildi, dilde!!! Yürek istememişti ancak dil duramadı... oyununa geldi, gururunun!!! bekleyemedi, gidenin dilinden dökülecek sözcükleri... kırılmışlığını kattı yüreğinin kelimelerine... kırdı kendi ile birlikte, birlikteliği!!!
Adı bile konmamıştı aslında, daha ufacıktı... nazardan korunması için dile düşürülmemişti... emekleme dönemine gelebilseydi belki başaracaktı yürümeyi!!! çift taraflı istem olmadan , dayanaksız nasıl yürüyebilirdi ki???
Gitmek zor......
Kaçmak zor......
Veda zor.........
Kendi yaptığın şeylere katlanmak çok zor... dönüşü başaramayacağını bilirsin, eylem kendindedir... "Sabır" dileme zamanıdır, kendine!!!
Anı kurtarmak kolaydır, önemli olan sonra gelecek olan anlar topluluğudur....
Bir "Elveda" dedi, bu yürek... umarım geceleri uzunluğuna uzunluk katmaz... umarım, mutlu olur....
Kırılmıştı bir kere çin vazosu... parçalanmamıştı ama kırılmıştı!!!!
Vedasız bir ömür diliyorum sizlere.....