Dalga ile kıyının aşkını bilirmisin? Öncesizden başlayıp sonsuza giden
Dalga hep aska kavusma özlemiyle atılır kıyıya. Dalga seven kıyı sevilendir
Dokunur parmaklarının ucuyla sevdiğine dalga ve döner hep geriye.
Bilir kavuşamayacağını ama hep koşar kıyıya.
Her bir dokunusunda aşkına verir bedenini hesapsızca işte bende seni böyle severim yar.
Bilirmisin dağ başında açan uçurum çiçeklerini bilirler gorunmeyeceklerini, sevilmeyeceklerini, koklanmayacaklarını okşanmayacaklarını ama inatla açarlar aşkla, sevgiyle, özlemle.
Hep beklerler gelmeyecek sevgilinin onu kucaklamasını işte bende seni öyle beklerim yar.
Ya İpek böceğini bilirmisin? onun kozasının içinde ördüğü o ipliğe olan aşkını bilir o ördüğü ipliğin kendisinin ölumu olacağını ama aşkına feda eder kendini öyle verir kendini yarenine korkusuzca. İşte bende kendimi böyle veririm sana yar. Ya ağac ile meyvesinin aşkını bilirmisin meyvesini vermelidir ağaç yeniden doğmak için öyle zorludur ki ayrılmaları. Verir meyvesini agaç, meyve tohum olur,
tohum kök olur ve yeniden doğar ağac kendi meyvesinden, işte bende böyle yar!
Yok olmayı göze aldım tekrar sende doğmak için ...
Seni seviyorum,
ama nasıl?
avuçlarımda camdan bir parça gibi kalbimi sıkıp
parmaklarımı kanatarak
kırasıya,
çıldırasıya...
Seni seviyorum,
ama nasıl?
kilometrelerce derin, kilometrelerce dümdüz,
yüzde yüz, yüzde bin beşyüz
yüzde hudutsuz kere yüz...
dalga kıyıya aşık ama kıyının haberi yok.. Kıyı hep yerinde kalacak ve gelecek olan bir başka dalgayı bekleyecek.. Peki ya sen başka kıyıya vurabilrmisin kendini...