Eve gitmek üzere Bakırköy dolmuşu bekliyordum. Sigaramın kalmadığı
aklıma gelince önünde durduğum Tekel bayiine girecekken minibüs geldi. Apar topar bindim. şoföre parayı uzatıp,
-'Bir Monte Carlo' dedim! Adam birkaç saniye yüzüme bakıp,
- 'Abi bu Bakırköy'e gider' diye cevap verdi! işte o an benim ve şoförün
bittiği andır..
-----
Mükemmel bir yerde inebilirmiyim? (yolcunun kafası karışık sanırım, kendisi de dolmuştakilerle güler söylediğine)
şöför kadını indirirken:
Buyrun size layık değil ama!
-----
Yolcu müsait bir yerde inmek ister ama dili sürçer;
- Müsait bir yerde inermisiniz?
- şöför..
- Niye sen mi kullanıcan..
-----
Rumeli-Hisarüstü otobüsüyle taksim'e doğru gidiyoruz.
Adamın biri Besiktas dolaylarında gayet aceleci bir tavirla
- Kaptan orta kapıyı rica edebilir miyim?
Bizim soför olaya hakim;
Tabi abi ayıp ettin al götür senden kıymetli mi..
-----
Ankara'da, cok sıcak bir gunde, dolmuştaki bir kokona yelpazesiyle
-"şöfeer bey klimayı acar mısınız cok sıcak olduu" demisti.
Pala bıyıklı şöfer amca teyzeyi bi sure suzdukten sonra,
kapıyı acıp acıp kapatmaya basladı
-----
Istanbul'dayiz. Dolmuşa bindik, dolmuş doldu, tam kalkicak, elemanın biri
Geldi kapıya vurdu, şöför açtı kapıyı, içerside tıkış tıkış oturmuşuz,
önde 3 kişi arkada 4 ... Eleman hala bir umut sordu:
- "Kaptan, yer var mi?".
şöför de arkasını dönüp cevap verdi:
"Bilmiyorum, üst kata bi bak bakalım"
-----
Pek dolu olmamasına rağmen minibüs hareket
Etmek üzereydi. Tam o anda kavga ettikleri her hallerinden belli olan
iki arkadaş minibüse bindi birbirlerinin yüzüne bile bakmıyorlardı
çocuklardan biri şoföre parayı uzattı..
- Abi bir öğrenci bir de hayvan alır mısın