Erkekler aşkı nasıl görür?Erkekler Mars'tan, kadınlar Venüs'ten. İşte onların arasındaki farklar...
Kadınların aşkta önem verdiği şeyleri az çok biliyoruz peki ya erkekler onlar aşkta nelere önem veriyor?Kadınlar her zaman erkeklerin aşkı anlayamadıklarından şikayet ederler peki neden erkekler aşkı anlayamaz? Onlara göre aşk nedir ya da aşkta önemli olan nelerdir? Bu sorular böyle uzayıp gitse de erkeklerin aşk hakkında düşündükleri birkaç madde ile özetlenebilir. Özel günler gereksiz Erkekler genelde aşkta küçük ayrıntılar üzerinde durmazlar. Örneğin yıldönümlerinizi, doğum gününüzü unutabilirler. Ancak bu onlar için çok büyük bir sorun değildir. Hatta çoğu kez özel gün kavramının ne olduğunu bile hatırlamazlar. Çünkü bu gibi şeyler onlara göre küçük detaylardır. Kötü niyetle değil ama kendilerince hayatta önem verdikleri başka şeyler olduğundan çok da fazla tarihlere takılıp kalmazlar. Bu nedenle sevgiliniz sizin ile ilgili özel bir günü unuttuğunda hemen bozulup üzülmek yerine, kibarca uyarın ve asla bunu sizi sevmediği için yaptığını düşünmeyin.
Onu aramasanız da bozulmaz
Kadınlar sevgilileri tarafından aranmayı ve ilgilenilmeyi çok sever. Oysa telefon etmek erkekler için çok de gerekli bir durum değildir. Sevgilisini gün içinde mutlaka araması gerektiğini düşünmez. Hatta eğer bu konuda ona biraz sitemli davranırsanız, neden böyle davrandığınızı ve bir telefon görüşmesine neden bu kadar önem verdiğinizi anlayamaz. Bu nedenle eğer sevgiliniz sizi aramadıysa mutlaka ya bir işe dalmıştır ya da "Nasıl olsa akşam görüşeceğiz, niçin şimdiden arayayım?" şeklinde bir düşünce vardır kafasında.
Sır saklayabilir
Erkekler kendi aralarında kadınlar kadar dedikodu yapmazlar. Eğer ona bir sırrınızı verirseniz genelde bunu kendine saklar. Kısacası onu en yakın arkadaşlarına sırrınızı verirken göremezsiniz. Onun için sırlar her zaman özeldir. Ancak bazen sizin ona verdiğiniz bir sırrı unutabilir. Çünkü onun kafası o kadar meşguldür ki ömür boyu sır tutmak gereksizdir.
Bittiyse bitmiştir
Erkekler bazı durumları kadınlara göre daha kolay kabullenebilir. Ayrılık onlar için kabullenilmesi gereken bir gerçektir. Eğer ilişki bitmişse, ayrılmak gerekiyorsa yapılacak bir şey yoktur. Tabii bu tamamen onların üzülmediği anlamına gelmez. Çoğu zaman üzüntülerini dışa vurmamayı, duygularını karşısındakine aktarmamayı tercih ederler. Böyle zamanlarda mantıklı düşünceyi ön plana çıkarırlar. Onlar için bir ilişki bittiyse bitmiştir, üzülse bile bunun fayda sağlamayacağını düşünür.
__________________
"Suskunluğum Asaletimdendir.
Her Lafa Verecek Cevabım Vardır, Lakin Önce Lafa Bakarım Laf mıdır Diye,
Sonra Söyleyene Bakarım Adam mıdır Diye."
ne GüzEL yazMıs......bu Son kısım beni yakından ilgilendirdigi icin dikkatimi ceKti.....biTmisse biTmistir...[[Kendi tecrübelerime dayanaraktan... Unutmanın, üzülmemenin ilacı hemen yeni bir iliskiye baslamaktır....]]
Arkadaşlar, erkek doğası gereği serttir. Bu yüzden hayatta kadınlar kadar duygusal değildir.Bu yüzdendir ki Kadınların önem verdiği bir çok şeyi umursamazlar. Çağımız gereği duygusallığa alışmak zorunda kaldı.( zira kadın ile erkek arasında pek bi fark kalmadı. Eeee kadının sosyal anlamda (evliliği saymassak) erkeğe pek de ihtiyacı kalmadı. Bunu gören erkek de kadını elinde tutmak için çağın gereklerine uymak zorunda...) Ama erkeğin binlerce yıllık alışkanlığı olan "kadın erkek için vardır" fikrini yenmesi pek de kolay olmaz kanımca... kadın zaten duygusal ve hep özlemini duyduğu ilgiyi, değeri görme fırsatı yakaladı.Ama malesefki biraz daha beklemek zorunda kalacak gibi.
çivi çiviyi söker önemli olan söktügün civinin yerıne caktıgın civinin denk gelip gelmedigidir.20 lık cıvıyı sök altılık cıvı cak olurmu?olmaz kardeşim çivi çiviye denkse cakacaksın aynı dere deilse bırak yerı bos kalsın daha mutlu olursun cakılı bır cıvın ve her baktıgında hatırladıgın bos bir civi deligin olacak ama olsun (hayat dersleri çivi yaraları bolum II BKNZ SUPHİ )
__________________
Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir
bir gök gürlese bari diyorum, bir sağnak patlasa
bitse bu kirli ve yapışkan sessizlik, hiç gitmesem
oysa ne kadar sakin sokaklar, kent ve bütün yeryüzü
ipince bir su gibi sızıyorum gecenin tenha göğüne
sessizce çekip gidiyorum şimdi, sessiz ve kimliksiz
Belki yine gelirim, sesime ses veren olursa bir gün
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,, ,,,,,,,,,,,,,,,,
öyle gitki arkanda izinden başka birşey kalmasın hayata dair