Anne karnında kurşunla tanıştım
Katillerin yüzünü göremedim
Haykıramadım acımı cellatların yüzüne
Kan deryası içinde geçti çocukluğum
Kurşun sesleri korkum
Boş kovanlar oyuncağım
Sokak aralarındaki çatışmalardı
Seyrettiğim yazlık sinemalarım
Ben böyle büyüdüm yoldaş
Yoldaş
Bu kelimenin bile yasak olduğu bir coğrafyada
Büyüdüm ben
Bizim kavgamız kavga
Sevdamız sevdadır yoldaş
Ölesiye bağlıyız her ikisine
Zağrosları cudiyi tendürek dağlarını inleten
Top sesleri bölerdi gece yarılarında uykularımızı
Zincir vurulurdu yollara
Alaca karanlıkta basılırdı köylerimiz
Tüten dumanlar arasında başlardı bir karmaşa
Kaçışanın vurulanın yoktu haddi hesabı
Kimse dönüp bakmazdı vurulup düşenlere
Can pazarında bir bağ maydanoz kadar değeri yoktu insanların
Ben bu ateş çenberinin içinde büyüdüm yoldaş
Yoldaş demeyi o zamanlar öğrenmiştim
Anlamını dahi bilmediğim
Yazdıklarım gördüklerimin yanında hiç ama hiç kalır
Kalemler bile yazmaya utanır gördüğüm zulmü
Kağıt almaz mürekkep isyan eder
Bir gün vurulduğunu duydum
Bana yoldaş demeyi öreten yiğidin
Bir anda yüzü belirdi karşımda
Gülerek el salladı bana elveda yoldaş der gibi
Karma karışık oldu düşüncem
Aklıma bana verdiyi keleş mermisi geldi
Bunu bana niye veriyorsun diye sormuştum
Bir gün sana da lazım olacak yoldaş demişti
Saygılar yoldaş
Şair Cebbar korkmaz