Sonucta ne kadar edebiyat yaparsak yapalım ne kadar çok kalabalık içerisine girersek girelım ve İNSAN ararsak arayalım ..
İnsan yine kendine kalıyor...
Bu tarafımdan tescillenmiştir.
Çocuklar var içimin ta derinliklerinde; yaşları bir çocuğun olabileceği kadar küçük. Küçücük elleri, küçücük yürekleri var onların. Top oynuyorlar sonra kana kana su içiyorlar büyükçe taslardan. Terlediklerine aldırmadan. Öylesine saf ki elleri tuttukları tas bile saflaşıyor o apak ellerde.
Ankara’nın çocukları onlar. Bütün dünya çocuklarının saflıkları yüreklerinde, öylesine mutlu. Saatler akşamın 6’sını gösteriyordu Ankara’da ve ben yol alıyordum alana doğru. Şöyle bir baktım uçağa binmeden aprona, sanki komple Ankara'yı aldı Apron bir anda gözlerimin önüne...
Annem, babam, ağabeylerim İzmir'in evlerinden birinde yaşıyorlar. Yazlar kışlar yaşıyorlar. Bense mevsimin tezatını alıp götürüp kendimi başka bir ilde, başka bir mevsimde yaşıyorum. Onlar gibi sabit değilim bir mekanda bir ilde yasamıyorum.
Bu ne kadar acı.
Sting söyluyor shape of my heart...
Yanısıra bir link benden size... Harikadır... Hoparlörün sesini açıpta lınkı tıklarsan anlarsınız demek istediğimi.. [Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]