Ay tüm gözyaşlarını yıldızlar için döker,
Gökkuşağını çerçeveleyen bütün renkler gecelerin üzerine doğar
Ve karanlık yüreklerde gecenin bir yarısı hüznü yok eder
Uyandırır en derin uykulardan seni yüreğindeki sevgi
Ne gecenin karanlığında yıldızların kulağıma fısıldadığı kelimelerde,
Ne rüzgârların çok uzaklardan getirdiği sevgi çiçeklerinde,
Ne güneşin kuruttuğu yağmurun gözyaşlarında,
Ne de yıldızlara takılan ve bulutların ardında kaybolan sevdalarda,
Ben seni yalnızca fırtınalı gönlümün kıyısında ararım.
Bir bulutun gölgesinde karanlığa mahkum olur umutlar
Bir şimşek yağmurlarla bir olup düşer yüreğine,
Öfke karanlık gecelerde şimşeğin ardına gizlenir sevgilim
Çaresizliği anlatır hasretten yorgun düşen yüreklere.
Senin yüreğin yokluklar içerisinde eriyen bir mum,
Ama gözlerinde ay ışığını gölgede bırakacak binlerce yıldız dans eder
Güneş her sabah doğarken kulağıma fısıldıyor;
'Ayrı düşenler mutluluklarını ertelemeye mahkum olanlardır.'
Kalabalık sokaklarda yalnız kalırım zihnimde dolaşır bu cümle...
Hasretinden sadece geceleri akar gözlerimdeki yaşlar,
Karanlık gecede gözlerimden akıp kaybolacağına inanırım
Ay kurutur gözlerimdeki yaşları teker teker...
Ve fısıldar sözlerini kulağıma gözyaşlarımı silerken
'Hasret derin uykuya yatar sevda gecelerinde
Tutku bir okyanus kadar derindir,
Dalgalarında büyütür sevgiyi
Hatıralar sevgililerin bakışlarında toplanır...
Çaresizlikler liman sanıp hep sığınır aşka.'
Mutluluklarımızı, hasreti sessizliğimde gizliyorum.
Çok yazdım sevgilim senin aşkını ve dağıttım sokaklara,
Şimdi geçsen şehrimin sokaklarından karış karış,
Her köşesinde bir hasret mektubu takılır gözlerine
Her çıktığın yokuşta nefesin kesilir özlemimden,
Ayrılık bir siyah kefendir sevdiğim,
Hiç uğramaz benim hasret kokan sokaklarıma
Benim topraklarımda sevda tohumu bulunur gülün
Ve o gül senin sevginle yeşerir
Sana her sarılışımda bir solmuş yaprak gibi
Dökülür hüzün yaprakları yüreğimden
Yenilenir sevdam yüzüne her baktığımda
Ve ben her sabah seni sevmeye yeniden başlarım.