Gelmelerin ve gitmelerin arasina sikistirilmis
adi hilal bir yanlizlikti gözlerin.
Ay günlügünde
bir adim uzaktaydik aska;
belki bir adim daha yakin...
*
Yakamozlarin isiltili yollarinda
içimde dört nala kosan atlar var.
Nal seslerini duyuyor musun?
Bakir yüzlü, tunç bilekli süvarilerin
örste dövülen yürekleri midir bu tan kizilligi?
Yoksa cesaret midir?
Kamçisini sallayan aska
teninde soluk soluga at kostururken...
*
Serin bir rüzgari getirmisti yaninda
egilip usulca oksadim yelelerini...
Içimde soluksuz arzulari kovalarken
dört nala yanlizligim
en militan yanimda intihar eden ates böcekleri...
.....
2
Kiyilari hançerlenmis aksamlar
yüregine sapli deniz
kaybolan gemilerin mendireginde giden uyku...
Yanlizligin güncesi
kirik aynalarda
param parça bir begonya gülüsü...
Tütün kokan uzaklar
ay yüzlü aksamlar
en keskin kiliçlariyla kininda uyuyan misralar...
Açar içimizde gelin çiçekleri
günahlarimizla el ele
yürürüz yürürüz denize çikar tüm yollar...
Ayazda çobanlarin söndürmeyi unuttugu dag atesleri gibi
bir odun atsan tutusacak düsler
çevrilir kilit
açilir öbür zamana aynalar
çakar kibritini küçük kiz
kanatlari gölge kuslar uçar kalbimin duvarlarinda...
4
Uyanirsin
adina ask denen bir depremle
gecenin geç ve tenha saatlerinde
bir kaçisa
ömrünün kadraninda
akrep misali...
Iki göz arasi ela bir zamanda
kalbinde ay depremleri
5
Gelmek ve gitmek arasi med-cezir takvimlerinde
kum saatinden akan zaman.
Bir yanda biriken
bir yanda tükenen
yazgisi kirmiziyla yazilmis mürekkebi karanfil düsler...
Hüzün atlasinda
deniz koyulugunda
gözlerin.
Safak sökerken
kar beyazi
penceremize
asilmis dolunaydir umut...