Baby I just dont get it
bebek bir türlü anlamıyorum
Do you enjoy being hurt?
incinmekten hoşlanıyor musun?
I know you smelled the perfume, the make-up on his shirt
parfümünü kokladığını biliyorum, makyajın onun gömleğine bulaşmış
You dont believe his stories
onun hikayelerine inanmazsın
You know that theyre all lies
bilirsin hepsi yalandır
Bad as you are , you stick around and I just dont know why
Kötü de olsan, etrafta takılyorsun ve bilmiyorum niye
If I was ya man (baby you)
eğer senin erkeğin olsaydım (bebeğim senin)
Never worry bout (what I do)
hiç endişelenmezdin (ne yaptığımdan)
Id be coming home (back to you)
hep eve gelirdim (sana)
Every night, doin you right
her gece, sana iyi davranırdım
Youre the type of woman (deserves good thangs)
sen iyi şeyler hakeden bir kadınsın
Fistfull of diamonds (hand full of rings)
avuç dolusu elmaslar (parmak dolusu yüzükler)
Baby youre a star (I just want to show you, you are)
bebeğim sen bir yıldızsın (sadece sana öyle olduğunu göstermek istiyorum)
You should let me love you
seni sevmeme izin vermelisin
let me be the one to give you everything you want and need
sana istediğin ve ihtiyacın olan her şeyi veren kişi olmama izin ver
Baby good love and protection
bebek iyi aşk ve koruma
Make me your selection
seçimin ben olayım
Show you the way loves supposed to be
sana aşkın nasıl olması gerektiğini gösteririm
Baby you should let me love you, love you, love you
bebek seni sevmeme izin vermelisin, seni sevmeme, seni sevmeme
Listen. Your true beautys description looks so good that it hurts
Dinle. Gerçek güzelliğinin tanımı o kadar güzel görünüyor ki acı veriyor
Youre a dime plus ninety-nine and its a shame
sen on sentsin artı doksandokuzsun ve çok yazık
Dont even know what youre worth
değerini bilmiyorlar bile
Everywhere you go they stop and stare
gittiğin her yerde durup ve sana bakıyorlar
Cause youre bad and it shows
çünkü sen kötusun ve bu belli oluyor
From your head to your toes, Out of control, baby you know
başından aşağı, kontrol dışıyım, bebek bilirsin işte
If I was ya man (baby you)
eğer senin erkeğin olsaydım (bebeğim senin)
Never worry bout (what I do)
hiç endişelenmezdin (ne yaptığımdan)
Id be coming home (back to you)
hep eve gelirdim (sana)
Every night, doin you right
her gece, sana iyi davranırdım
Youre the type of woman (deserves good thangs)
sen iyi şeyler hakeden bir kadınsın
Fistfull of diamonds (hand full of rings)
avuç dolusu elmaslar (parmak dolusu yüzükler)
Baby youre a star (I just want to show you, you are)
bebeğim sen bir yıldızsın (sadece sana öyle olduğunu göstermek istiyorum)
You deserve better girl (you know you deserve better)
daha iyisini hak ediyorsun kızım (biliyosun daha iyisini hak ediyorsun)
We should be together girl (baby)
birlikte olmalıyız kızım (bebeğim)
With me and you its whatever girl, hey!
senle ben ne olursa olsun (hey!)
So can we make this thing ours?
bu şeyleri bizim yapalir miyiz?
__________________
Seni seviyorum,
ama nasıl?
avuçlarımda camdan bir parça gibi kalbimi sıkıp
parmaklarımı kanatarak
kırasıya,
çıldırasıya...
Seni seviyorum,
ama nasıl?
kilometrelerce derin, kilometrelerce dümdüz,
yüzde yüz, yüzde bin beşyüz
yüzde hudutsuz kere yüz...