Yaşamı ve insanları sevmekten vazgeçmek üzereyken
yüreğimle örtüşen o insan yüreğini sevdim ben
yalancılığın ve yıkıcılığın orta yerinde
aldanmışlığımın ve yalnızlığımın kör kuyularında ölümle randevulaşırken
o yalansız ve çıkarsız yüreğine tutundum ben
her şeyi kirletilmiş bir ülkede gökyüzü hangi aşkın esin kaynağıdır
ay mı, güneş mi, yıldızlar mı eşlik eder yalan aşklara
aşklar ki artık yalnızlığın uçurumunda büyümeye çalışan kırık bir daldır
yalancılığın yalnızlığında yeşermeye çalışan bir dal ki, yalandır
bu hayata, böylesi aşklara fazla geldiğimi biliyorum
düşlerim bileklerimden aktıkça yavaş yavaş ölüyorum
yorgun ve yaralı yüreğimin karşılığı yok
çıkmaz ve çıkarsız sokaklarda kayboluşuma üzülme
beni bağışla ve ağlama
yüreğinde sakla beni
yaralı bir coğrafyanın yağmalanmış yüreğisin
sen hala kanayan ilk gençliğim ağıt gibi acılı garip ömrümsün
hoyratça yırtılan bir haritanın çığlık gibi acılı ağıtısın
sen kirpikleri kendine kanayan
ve yüreği acılar arası bir asma köprü olan
yaralı ve yalnız Dersim kızısın
sen yüreğime onurla yakıştırdığım onca acının en güzelisin
yağmalanmış yüreğimde kök salan en onurlu en güzel Kürt kızısın
o masum
o mahzun
o mazlum
o en güzel Kürt yüreğinde sakla beni.
alıntı
__________________
Hayat; vektorel kısa bir çizgiden ibaret. O nu dilediğinizce çizin. Çizin, çizin... KORKMAYIN